11. Ceza Dairesi 2014/3335 E. , 2014/8130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : 1-2004 Takvim yılında işlenen suçtan dolayı 213 sayılı VUK" nun 359/b-1, 765 sayılı TCK" nun 80, 59/2 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince sanığın 17 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına. Verilen cezanın ertelenmesine.
2- 2005 Takvim yılında işlenen suçtan dolayı 213 sayılı VUK" nun 359/b-1, 765 sayılı TCK"nun 80, 59/2 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince sanığın 17 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına. Verilen cezanın ertelenmesine.
Sanığın yokluğunda verilen 31.03.2011 günlü kararın sorgusunda bildirdiği adresi olan ....yerine yanlış olarak... adresine çıkartılan tebligatın 08.04.2011 tarihinde bila tebliğ dönmesi üzerine, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre aynı yanlış adrese yapılan 06.06.2011 tarihli tebligat ile öncesinde 23.05.2011 tarihinde mernis adresi olmayan .... adresine çıkarılan tebligatın usulsüz ve hukuken geçersiz olduğu anlaşılmakla, eski hale getirme talebinin kabulü ile sanığın öğrenme üzerine 14.05.2012 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihlerinin, yıllara göre en son verilen matrahlı beyanname dönemleri dikkate alındığında 2005 takvim yılı için 31.05.2005; birleştirilen 2007/1124 esas sayılı dava dosyası yönünden 2004 takvim yılı için 31.12.2004, 2005 takvim yılı için ise 31.08.2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I- Sanığın, 2004 takvim yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen 2004 takvim yılında “sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- 2005 takvim yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1-) İnşaat malzemeleri toptan satışı ve nakliyat komisyonculuğu yapma faaliyeti kapsamında 05.12.2003 tarihinde .... vergi numarası ile gerçek usulde mükellefiyet tesis ettiren sanığın 2005 takvim yılında gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul olunması, ...Vergi Dairesi Başkanlığının 17.05.2007 tarih ve VDENR-2007-1449/16 sayılı vergi tekniği raporunda sanığın 2005 yılı Bs/Ba formlarını vermediği, en son Ağustos 2005 KDV beyanını matrahlı olarak verdiği ve sanığın birden çok şirkette ortaklığının bulunduğunun, sanığın 2005 takvim yılında düzenlediği tüm faturaların sahte kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi, sanığın, işsiz olduğunu,.... isimli bir kişinin iş vaadi ile kendisine belge imzalattığını ve bu kişinin adına birden fazla şirket kurduğunu savunması, sanığın sahte düzenlediği iddia olunan faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içinde bulunmadığı gibi faturaları kullanan kişi veya şirketler ile düzenlenen faturaların bilgilerinin de yer almadığı anlaşılmakla; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; sahte düzenlendiği iddia olunan faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içine celp edilip, 2005 yılında düzenlenen en son faturanın tarihi tespit edilip, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması,...."ün açık kimlik bilgilerinin tespiti ile faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler ile .... dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları saptanıp, şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura, şirkete ait belgeler temin edilip gerektiğinde yazı ve imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Sanığın inşaat malzemeleri toptan satışı ve nakliyat komisyonculuğu yapmak üzere 05.12.2003 tarihinde gerçek usulde mükellefiyet tesis ettirmesi, ayrıca...Matbaacılık ... Ltd. Şti"ne ait %50 hisseyi 05.04.2005 tarihinde devralıp başka bir mükellefiyet tesis ettirmesi karşısında, yetkilisi aynı kişi olsa bile, farklı mükellefiyet kayıtları bulunan şirketlere ait faturaların sahte olarak düzenlenmesi eylemlerinin birbirinden bağımsız ve şirket/mükellefiyet sayısınca suç oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek suç kabul edilmesi,
3-) Kabul ve uygulamaya göre de; takdiri indirim, zincirleme suç ve cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler uygulanırken, suç ve hüküm tarihlerinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 62, 43 ve 51. maddeleri yerine uygulama yeri bulunmayan 765 sayılı TCK"nun 59 ve 80. maddeleri ile 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.