4. Hukuk Dairesi 2012/2045 E. , 2013/1218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 12/07/2010 gününde verilen dilekçe ile 5651 sayılı Yasayla internet yayınının tedbiren kaldırılması ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince;
Davacılar, www.bekirliköyü.com adlı internet sitesinin içerik sağlayıcısını ve internet sitesinde yazı yazanı dava ederek internet sitesindeki yayın nedeniyle kişilik haklarının zarara uğradığını belirtip, sitedeki yayının tedbir yoluyla içerikten çıkarılmasını, yayının hukuka aykırı olduğunun tespitini, tecavüzün önlenmesini ve uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan tedbir istemli davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, yayının düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek istemin reddine dair verilen karar, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, internet sitesinde kişilik haklarına saldırı teşkil eden yayının tedbir yoluyla içerikten çıkarılması isteminin tek başına ya da tazminat istemiyle birlikte talep edilmesi durumunda bu istemin genel yetkili mahkemece değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
23/5/2007 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5651 sayılı “İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun” un 1. maddesinde; “içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûllerin” düzenlendiği,
Aynı yasanın 9. maddesinin 1. fıkrasında; “İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak
üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.” dendiği, İkinci fıkrasında ise; Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi on beş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 24. maddesinde; “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebileceği”, aynı yasanın 25. maddesinde de; “Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebileceği, davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabileceği ” düzenlenmiştir.
5651 sayılı Yasa, internet ortamındaki yayınlar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğraması durumunda hangi usul ve esaslara göre mücadele edileceğini düzenlemekte olup bu yönüyle 4721 sayılı Medeni Kanuna göre özel yasa durumundadır. Özel yasada bir düzenlemenin varlığı halinde öncelikle uygulanacağı da hukukun genel kuralıdır. Kaldı ki özle yasa somut olaya ilişkin görev yönünden özel bir düzenleme de içermektedir.
Şu halde, 5651 sayılı Yasadaki özel düzenleme gözetildiğinde davacının tedbir nitelikli istemleri yönünden görevli mahkemenin sulh ceza mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece açıklanan nedenlerle tedbir istemleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/01/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun (2) sayılı bentteki bozma kararına katılmıyoruz.29/01/2013