MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, tehdit
HÜKÜM : TCK"nın 157/1,62,52,51.maddeleri
TCK 106-son/1,62,52.maddeleri ve 6136 sy. Kanun"un 13/1,62,52,51.maddeleri gereğince mahkûmiyet

Dolandırıcılık, tehdit ve 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, önceden beri tanıdığı kuyumculuk yapan katılana, babasına ait arazi üzerinde inşaat yapmayı teklif ettiği, araziyi ve tapusunu gösterdiği, tarafların birlikte gayrımenkul danışmanlık şirketi kurdukları, sanığın proje çizdirme bahanesi ile 2010 yılı Kasım ayında katılandan 200.000,00 TL, Aralık ayında ise başka arazileri satın alarak inşaat yapmaları halinde kar edeceklerinden bahisle tekrar 200.000,00 TL para aldığı, 2011 yılı Ocak ayında ise 150.000,00 TL para almasına rağmen, hiç bir inşaat faaliyetinde bulunmadığı gibi, başka arsalar da satın almadığı, parasını isteyen katılanın işyerine gidip, bulundurma ruhsatlı silahını masanın üzerine koyarak katılanın çalışanı ..."e, “..."e söyle beni bir süre aramasın, daralıyorum, yoksa kafasına sıkarım” dediğinin iddia edildiği olayda;
1- Sanığın tehdit suçundan mahkûmiyetine yönelik hükmün temyiz incelemesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2- Sanığın 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan mahkûmiyetine yönelik hükmün temyiz incelmesinde;
Dosya içerisindeki kolluk tutanağı, ruhsat sureti ve kriminal laboratuvarının 04.03.2010 tarihli raporuna göre suçun unsurlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3- Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine yönelik hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçu ile uzlaşmaya tabi olmayan 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçunun birlikte işlenmediği gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 01/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.