20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4312 Karar No: 2016/5087 Karar Tarihi: 04.05.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4312 Esas 2016/5087 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/4312 E. , 2016/5087 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili mahkemeye verdiği dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 8256 ada 1 parsel sayılı 4022,00 m2 yüzölçümlü ve arsa vasıflı taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı bulunduğunu, ancak, dava konusu taşınmazın 474 m2"lik kısmının kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığının tespit edildiğini, bu nedenle, taşınmazın orman sınırı içinde kalan bölümünün davalılar adına tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla adına tescili ve davalıların taşınmaza vaki müdahalelerinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile davalı 8256 ada 1 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 474,33 m²"lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla adına tapuya tesciline, davalıların bu alana yapmış olduğu müdahalelerinin men"ine karar verilmiş; hüküm, davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 14.04.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı gerçek kişiler vekilinin tapu iptali ve tescil davası yönündeki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davalı gerçek kişiler vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmazlar, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmazlara haksız elatma sözkonusu olmadığından, nin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalıların taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişiler vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişiler vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/05/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.