Olası kastla yaralama - olası kastla öldürmeye teşebbüs - genel güvenliğin kasten tehlikeye - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/7103 Esas 2013/2969 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/7103
Karar No: 2013/2969
Karar Tarihi: 09.04.2013

Olası kastla yaralama - olası kastla öldürmeye teşebbüs - genel güvenliğin kasten tehlikeye - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/7103 Esas 2013/2969 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çorum Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık Serhat hakkında son sözünün müdahil vekiline sorulması sonucu savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, CMK'nun 216. maddesi gereğince, son sözün hükümden önce hazır bulunan sanığa veya müdafiine verilmesi gerektiği, sanığın oturumda hazır bulunmaması halinde ise hazır bulunan müdafiine verilmesi zorunluluğu bulunduğu ifade edilmiştir. Kanun maddesi gereğince delillerin tartışılmasında söz sırası katılana veya vekiline, Cumhuriyet Savcısı'na, sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine verilmelidir. CMK'nun 216/3 maddesi ihlal edilerek sanık Serhat'ın savunma hakkının kısıtlandığına hükmedilmiştir. Bu nedenle, sanık Serhat hakkında kurulan hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri detaylı olarak incelenmek üzere belirtilmemiştir.
1. Ceza Dairesi         2010/7103 E.  ,  2013/2969 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2010/257159
    MAHKEMESİ : Çorum Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 03/11/2009, 2008/327 (E) ve 2009/259 (K)
    SUÇ : Olası kastla yaralama, olası kastla öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 09/10/2007 gün ve 336-198, 17.02.2009 gün 172/26 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; CMK"nun 216.maddesindeki düzenleme gereğince, ortaya konan delillerin tartışmasında sözün sırasıyla "katılana veya vekiline, Cumhuriyet Savcısına,
    sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine" verilmesi gerektiği, hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa veya sanığın oturumda hazır bulunmaması halinde hazır bulunan müdafiine verilmesinde zorunluluk bulunduğu dikkate alındığında, son oturumda hazır bulunan sanık Serhat müdafii yerine, müdahil vekiline son sözünün sorulması suretiyle, CMK"nun 216/3 maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    Usul ve Kanuna aykırı olup, sanık Serhat müdafii ile müdahil vekilinin temyiz istemleri bu sebeple yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen sanık Serhat hakkında kurulan hükümler ile irtibat nedeniyle, sanık Mehmet hakkında kurulan öncelikle bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 09/04/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.