10. Hukuk Dairesi 2016/2729 E. , 2017/3173 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
04.04.2010 - 31.12.2011 tarihleri arası dönemde ... Belediyesi İşletmecilik...A.Ş. işyerinde çalıştığının anlaşılması üzerine 5335 sayılı Yasanın 30. madde hükmü uyarınca 01.09.2008 tarihinden itibaren Bağ-Kur’dan bağlanan yaşlılık aylığının iptaliyle 04.04.2010-31.12.2011 tarihleri arası dönem için tahakkuk ettirilen yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibinde itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olan davada, BK 62-63. maddeler kapsamında yapılan değerlendirmeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Bağ-Kur’dan yaşlılık aylığı alırken 5335 sayılı Yasa kapsamındaki işyerindeki çalışma nedeniyle, çalışma dönemine ilişkin olarak yapılan aylık kesme ve yersiz aylık tahakkuku işlemleri davanın yasal dayanağını oluşturan 5335 sayılı Yasa’nın 30. madde hükmü uyarınca yerindedir.
Öte yandan 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011 - 6111 S.K./44.mad) yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 - 6111 S.K./44.mad) yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermektedir.
Konuya ilişkin 5510 sayılı Yasa öncesi mevzuata bakıldığında, yersiz ödeme halinde iade yükümünün kapsamını belirleyen bir düzenleme bulunmamakta olup, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi ile önceki mevzuatta yer almayan yeni bir düzenleme getirilmiş, sebepsiz zenginleşmenin iyi niyetle veya kötü niyetle gerçekleşmesine bağlı olarak istirdadı mümkün ödeme miktarları belirlenmiştir. Kapsam belirlendikten sonra, ilgilinin Kurumdan alacağı yoksa geri alma işleminin genel hükümlere göre yapılacağı öngörülmüştür. 5510 sayılı Yasanın geçici maddelerinde ise, yersiz ödemelerin tahsili konusunda önceki hükümlerin uygulanması gereğini öngören herhangi bir kural yer almamaktadır.
Belirtilen nedenlerle, 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir.
Şu halde yapılması gereken iş, 5510 sayılı Yasanın b alt bendi hükmü dikkate alınarak kurumca istirdatı mümkün süre ve tutarı belirlenip sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.