17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/27520 Karar No: 2016/4333 Karar Tarihi: 30.03.2016
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/27520 Esas 2016/4333 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hükümlü tarafından işlenen hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının kabul edildiğini ve cezanın aynen infazına karar verildiğini belirtmiştir. Ancak, mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında kaldığı da göz önüne alınarak, hükümlünün yararına olan hükümün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması gerektiği belirtilmemiştir. Bu nedenle, mahkemenin yazılı şekilde uygulama yapması bozmayı gerektirmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 765 sayılı TCK’nın 493/1. ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 53; 151/1, 53. maddeleri ile 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2015/27520 E. , 2016/4333 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Uyarlama talebinin reddine, cezasının aynen infazına
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların hükümlü tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükümlünün eyleminin 765 sayılı TCK’nın 493/1. ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 53; 151/1, 53. maddelerine uyan hırsızlık ve mala zarar verme suçlarını oluşturması karşısında, suç tarihi itibarıyla mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında kaldığı da gözetilerek; 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı düşünülmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ......"nin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.