12. Ceza Dairesi 2018/4901 E. , 2018/10794 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : TCK"nın 134/1, 134/1-2, 62, 51, 51/3, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık ..."in evinin çatısına kurdurduğu kayıtta olmayan kamera düzeneği ile komşusu olan mağdur ..."in yaşadığı evin avlusunu ve avlu girişini seyrettiği iddiasına konu olayda;
59 yaşında olup, yalnız yaşayan sanığın, şikayete konu kamerayı güvenlik amacıyla ve komşularının kasıtlı olarak kendisine rahatsızlık veren davranışlarını ispatlamak için takdırdığına yönelik savunması, adliye yansıyan davalardan anlaşılacağı üzere mağdur ile sanık arasında önceye dayalı husumet bulunması, mağdurun, “...Sanık evine kamera takdırdı, bu kameralardan biri benim evimin içini göstermektedir...” şeklindeki iddiası, soruşturma evresinde kolluk görevlilerince düzenlenen 28.10.2014 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağında, sanığın evinin üst beton kısmında mevut 1 adet kameranın çekim açısının, şikayetçinin evinin avlusunu ve avlu girişindeki demir cümle kapısını da görecek şekilde caddeye baktığı tespitine yer verilmiş olması karşısında,
Maddi gerçeğin ve sanığın kastının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi için, mahallinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılıp, söz konusu kameranın nereye yerleştirildiği, mağdurun özel yaşamını, hareket serbestisini kısıtlayacak, mahremiyetini deşifre edebilecek, tedirginlik yaratabilecek, huzur ve sükununu bozabilecek şekilde yerleştirilip yerleştirilmediği, kayıt mesafesinin ve kesintisiz çekim yapma süresinin ne kadar olduğu, zoom yapma özelliğinin bulunup bulunmadığı, çekim açısına göre mağdurun avlusunun içerisindeki şahısların cinsiyeti ile kim olduklarının ilk bakışta görülmesinin mümkün olup olmadığı, mağdura ait evin girişinden uzaktaki görüntüleri net bir şekilde algılayıp algılamadığı, oynar başlıklı olma özelliğinin bulunup bulunmadığı, harekete duyarlı sensörlerle desteklenip desteklenmediği, çekimin yalnızca sanığın hukuksal egemenlik alanıyla sınırlı kalıp kalmadığı, kamera düzeneği olmadan da sanığın evinden mağdurun avlusunun rahatlıkla görülüp görülmediği hususlarını açıklayan rapor düzenlettirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, dosyada mevcut olay yeri görgü tespit tutanağına ve olay yeri basit krokisine yansıyan yetersiz tespitlere itibar edilip, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Sanık hakkında düzenlenen iddianamede; sanığın, kayıtta olmayan kamera düzeneği ile mağdurun evinin avlusunu ve avlu girişini seyretmesi eylemi nedeniyle TCK"nın 134/1. madde ve fıkrası gereğince cezalandırılmasının talep edilmesine, sanığın soruşturma evresinde kolluk görevlilerince alınan 28.10.2014 tarihli ilk ifadesinde; “...Ayrıca kameralar şu an arızalıdır ve kayıt yapmamaktadır...” şeklinde beyanda bulunmasına ve dosya kapsamında iddia olunan suç tarihine ilişkin tespiti yapılan kaydedilmiş herhangi bir görüntü bulunmamasına rağmen “...sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamından görüntünün kayda alındığı anlaşıldığından...” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayalı olarak sanığa hükmolunan cezada TCK"nın 134/1-2. madde, fıkra ve cümlesi gereğince artırım yapılması,
b) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun kendi alt soyu dışında kalanlar bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının dikkate alınmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.