21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/11917 Karar No: 2008/17991 Karar Tarihi: 20.11.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/11917 Esas 2008/17991 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/11917 E. , 2008/17991 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şile İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/12/2006 NUMARASI : 2005/55-2006/40
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu"nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişilerin istihkak davasına ilişkindir. Davaya konu ev eşyaları, 14.11.2005 tarihinde borçlunun huzurunda haciz edilmiştir. Bu durumda, dava konusu eşyalar baba-oğul-eş olan davacı üçüncü kişiler ile borçlunun birlikte oturdukları evde haczedildiğinden, İcra ve İflas Kanunu"nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi davacı üçüncü kişiler tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından, haczedilen eşyalar borçlunun sayılır. Dinlenen davacı tanıklarının anlatımları yeterli ve hükme dayanak yapılacak nitelikte olmadığı gibi, dayanılan faturalar da her zaman sağlanması olanak dahilinde bulunan belgelerdendir. Ayrıca, davacı üçüncü kişiler tarafından ibraz edilen dört adet faturadan üç tanesi borç doğumundan sonraki tarihi taşımakta olup, borç doğumundan önceki tarihi taşıyan bir faturanın ise, içerdiği eşyaların ayırt edici özellikleri yazılmadığı için haczedilen eşyalara ait olduğu anlaşılamamaktadır. Öte yandan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 299. maddesi uyarınca alacaklının haklarını etkilemeyen adi nitelikteki kira sözleşmesinin de mülkiyeti ispata yeterli belgelerden olmadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın tümünün reddi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklıya) iadesine, 20.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.