Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2474
Karar No: 2016/5073
Karar Tarihi: 04.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2474 Esas 2016/5073 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2474 E.  ,  2016/5073 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 10/07/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkiline ait ... ili, ... ilçesi, ... mah. Pafta ... Ada:1... parsel ...de kayıtlı arsa vasfındaki taşınmazın sahte kimlik kullanılmak suretiyle davalı ... tarafından 08/11/2006 tarihinde ... ... satıldığını, ... ... tarafından .. ... ... ... tarafından İ... ... satıldığını, ... Ağır Ceza Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyası ile ... ... ... cezalandırılmasına karar verildiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyası ile son malik hakkında açılan davanın iyi niyetli üçüncü kişi konumunda kaldığı gerekçesiyle reddedildiğini, yapılan bu haksız ve usûlsüz işlem nedeniyle yıllarca mahkeme kapılarında süründüklerini, müvekkilinin uğradığı maddi manevi zararlardan davalıların sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 105.000,00.-TL maddi tazminat ve 20.000.-TL manevi tazminat olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesi ile yargılamanın giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hazine vekili 05/08/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; idarenin kusurlu ve kusursuz sorumluluğuna ilişkin taleplerin idari yargının görev alanına girdiğini, görev itirazında bulunduklarını, ayrıca davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Hazinenin söz konusu davada herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat talebini kabul etmediklerini belirterek, haksız ve yersiz açılan hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın öncelikle görev husumet ve zamanaşımı yönünden reddine, ayrıca esas yönünden reddine, davanın ilgili sorumlulara ihbarına, yargılama gideriyle avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının görev ve zamanaşımı itirazının reddine, davacı yanın davasının kısmen kabul - kısmen reddi ile; davacı yanın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 85,152,35.,-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı yanın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.800,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın 4721 sayılı Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, çekişmeli ... ili, ... ilçesi, ... Mah. Pafta ... Ada: ..., parsel ..."de kayıtlı arsa vasfındaki taşınmaz davacı ... ... adına 23.12.1991 tarih ve 8618 nolu yevmiye ile satış suretiyle tescil edilmişken, sahte kimlik kullanılmak suretiyle davalı.. .. tarafından 08/11/2006 tarihinde 7067 yevmiye ile ... ... satıldığı, ... ... tarafından 7.12.2006 tarihinde 16654 yevmiye ile ... ... ... ... tarihinde ... yevmiye ile ... ... tarafından da 31.07.2007 tarihinde 12789 yevmiye ile ... ... satıldığı, ... Ağır Ceza Mahkemesinin .../... E. sayılı dosyası ile davalı ... ... .. cezalandırılmasına karar verildiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... E. sayılı dosyası ile son malik hakkında açılan davanın iyi niyetli üçüncü kişi konumunda kaldığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
... ili, ... ilçesi, ... Mah. Pafta ..., Ada:..., Parsel ..."de kayıtlı arsa vasfındaki taşınmaz davacı ... ... adına 23.12.1991 tarih ve 8618 nolu yevmiye ile satış suretiyle tescil edilmişken, sahte kimlik kullanılmak suretiyle davalı ... ... ... tarafından 08/11/2006 tarihinde 7067 yevmiye ile ... satıldığı, ilk hukuka aykırı işlemin 08/11/2006 tarihinde kesinleştiği, bu işleme bağlı olarak son hukuka aykırı işlemin ise 31.07.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Eldeki dava, 6098 sayılı TBK"nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel dava zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkemece; yapılan araştırmada taşınmazın belediye sınırları içerisinde olup henüz imar planı olmadığı ve belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden yararlandığı arsa vasfında olduğu anlaşılmaktadır.
1) Davalı Hazine vekilinin maddi tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın esasına yönelik temyizi yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, ... ili, ... ilçesi, ... Mah. Pafta ..., Ada:..., parsel ..."de kayıtlı arsa vasfındaki taşınmaz davacı ... .. adına 23.12.1991 tarih ve 8618 nolu yevmiye ile satış suretiyle tescil edilmişken, sahte kimlik kullanılmak suretiyle davalı ... ... tarafından 08/11/2006 tarihinde 7067 yevmiye ile ... ... satıldığı, ilk hukuka aykırı işlemin 08/11/2006 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılmasına ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen tapu maliki davacı ... ... son malik .... ... aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasında çekişmeli taşınmazın işlem tarihindeki değerinin 85.152,35.-TL olarak belirlendiği ve bu değerin, ilgi kararın Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğine göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından maddi tazminata ilişkin hüküm fıkrasının Onanması gerekmiştir. Ancak;
2) Davalı ... vekilinin manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın hüküm sonucunun temyizi yönünden;
Her ne kadar, mahkemece, sahte kimlik kullanmak suretiyle tapuda yapılan usûlsüz işlem nedeniyle davacının maddi zarara uğraması yanında mahkeme kapılarında gidip gelmek suretiyle rencide olduğu ve üzüntü duyduğu ve manevi olarak zarara uğradığı varsayılarak yazılı şekilde manevi tazminata da hükmetmişse de ulaştığı hukukî sonuç Yargıtayın kökleşmiş içtihatlarına uygun düşmemektedir. Şöyleki;
Kural olarak; Mamelek hukukundan kaynaklanan maddi zararlardan dolayı tapu malikine maddi zararının tazmini dışında, manevi zarara hükmedilemez. Başka bir anlatımla; taşınmazın aynının elden haksız nedenle çıkartılması veya taşınmazın aynına zarar verilmesi şeklinde oluşan haksız fiillerde maddi tazminata hükmedilmesi esastır.
6098 sayılı TBK"na göre; gerçek kişinin vücut bütünlüğüne gelen cismani zararlarda ise hem maddi hemde manevi tazminata hükmedileceği açıktır. Trafik kazalarında ölüm ve yaralanma ve uzuv tatili ve sakatlanma hallerinde kusur oranına göre maddi tazminat yanında manevi tazminata da hükmedilmektedir. Basın yoluyla veya niteliksiz hakaret ve sövme suçlarında da kişinin manevi şahsiyetine yönelik haksız fiil kapsamında kaldığından manevi tazminata hükmedilmesi hayatın olağan akışına uygundur.
Ne var ki; mamelek hukukundan kaynaklanan ve taşınmazın aynının haksız nedenlerle elden çıkartılması veya taşınmazın aynına zarar verilmesi şeklinde oluşan haksız fiillerde manevi tazminata hükmedilmesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Çünkü; bir taşınmazın hukuka aykırı yol ve yöntemlerle elden çıkması halinde kişi uğradığı zararı her zaman dava yolu ile tazmin ettiğinden veya edebileceğinden karşılıksız kalmayan zarar için ayrıca manevi zararın da doğduğu ve oluştuğu olasılığından artık söz edilemez.
Açıklanan gerekçelerle, mahkemece, davacının maddi tazminat istemi hüküm altına alınmışken, manevi tazminat isteminin reddi gerekirken hukuka aykırı gerekçelerle davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin hüküm altına alınan maddi tazminata ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin hüküm altına alınan manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının kabûlü ile usûl ve kanuna aykırı olan hükmün BOZULMASINA 04/05/2016 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Davacının manevi tazminat talebinin ilk derece mahkemesince kabul edilmesine rağmen, çoğunlukça manevi tazminat talebinin reddi yönünde beliren sonuç ve gerekçeyi benimsememekteyim. Buna göre, davacının mülkiyet hakkı kazanamamış ve dava Devletin yanlışlarını düzeltmek zorunluluğuyla emek, çaba ve masraf yapmıştır. Devletin kişilerin mülkiyet hakkını koruyamaması hak sahibinde mutlaka "moral eksilmesine" yol açar. Manevi zarar belirlenmesi maddi zarar belirlenmesi gibi olmaz.
Her mülkiyet hakkı ihlalinde elbette manevi zarar doğmayabilir. Ancak, çoğunluk gerekçesinde sicile güvenden doğan sorumlulukta manevi zararın doğmayacağının benimsenmektedir. Ayrıca, manevi zararı hakaret sonucu ve cismani zararlara indirgemektedir. Oysa, AİHM kararlarında somut olay özelliklerine göre manevi tazminata hükmedilmektedir.
Belirttiğim noktalardan dalayı davacının manevi zarara uğradığı kanaatindeyim.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi