MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Kovuşturma evresinde 26.05.2010 tarihinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilmesine karşın, 5271 sayılı CMK"nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılan vekili sıfatını almayan müşteki vekilinin 14.09.2010 tarihli hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından anılan hükmün kesinleştiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.07.2012 tarihli iade kararı sonrası kurulan 17.01.2013 tarihli hükmün yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilmesine karşın, 5271 sayılı CMK"nın 238. maddesi uyarınca davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılan vekili sıfatını almayan müşteki kurum vekilinin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.