
Esas No: 2016/12342
Karar No: 2019/2148
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12342 Esas 2019/2148 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu;... 228,72 m2 yüzölçümlü 103 ada 105 parsel sayılı taşınmaz 27.11.2015 tarihinde tarla vasfı ile davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibariyle orman olması, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması, zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden ve kamu malı niteliğinde bulunduğundan söz konusu tespitin iptal edilerek taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı lehine zilyetlikle edinme şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddi ile ...ada 105 parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı Hazine vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 21/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.