Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ve dava konusu 148 ada 6 parsel ve 344 ada 10 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakana ait payların birleştirilmesi isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...dava konusu 3986 parselde mirasbırakanın ismi "Gülsüm" olarak yazıldığı halde sanki "Ümmü Gülsüm" yazılıymış gibi düzeltme kararı verildiği,yine 148 ada 6 parselde "Ü.. Ş..", 344 ada 10 parsel ise "Ü.. Ş.."a ilişkin kayıtlarda baba adı da yanlış yazıldığı halde bu hususa değinilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulduğu, Ü.. Ş.."a ait payların birleştirilmesi isteminin idari nitelikte olduğu gözetilerek davanın reddedilmesi ve yine davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle harç alınamayacağına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle...” bozulmuş, mahkemece, bozma gereği yerine getirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, dava kısmen kabul, kısmen reddedilmiş olduğuna göre duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalı T.. M.. lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının doğru olduğu söylenemez. Hâl böyle olunca; duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı T.. M.. yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri gereğince vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. ./.. Öte yandan, hükümde mahkeme mührü yok ise de, bu husus esasa etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.