Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11116 Esas 2015/2261 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11116
Karar No: 2015/2261
Karar Tarihi: 02.03.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/11116 Esas 2015/2261 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/11116 E.  ,  2015/2261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil değilse şerhin yeniden tesisi olmaz ise başka yerden hisse verilmesi ve enkaz bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine diğer davalılar yönünden esastan reddine dair verilen 25.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde terkin edilen tapu tahsis belgesi şerhinin davacı adına yeniden yazılması, mümkün değilse aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah bölgesinden başka bir arsa tahsisi ve enkaz bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi istemlerine ilişkindir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Kural olarak davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa TMK"nın 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir.
    Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; davacı 1099 ada 1 parsel sayılı ve imar uygulaması ile 8977 ada 1 parsel numarasını alan dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın murisi babasından kaldığını, murisi babası "... oğlu ..." adına tapu tahsis belgesi düzenlendiğini ancak taşınmazda kendisinin uzun yıllardır zilyet olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davacı, tek başına açmış olduğu dava ile murisi babası adına oluşan 10.01.1985 tarihli tapu tahsis belgesine konu taşınmazın kendi adına tescilini talep edemeyeceğinden davanın usulden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuç olarak davanın reddi usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.