Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, katılan ve tanıkların aşamalardaki anlatımları birlikte değerlendirildiğinde sanığın adliye kavşağında katılana hakaret edip tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında Mahkemenin kabul ve uygulaması yerinde olduğundan tebliğnamedeki yetersiz gerekçe ile hükümlülük kararı verildiği ve suçun işlendiği yer açıklığa kavuşturulmadan hakaret suçunda TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca artırım yapıldığına yönelik bozma isteyen düşünceye katılınmayarak yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğü kararda gösterilmemiş ise de, adli sicil kaydında yer alan ve en ağır cezayı içeren mahkumiyetin 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince infaz evresinde tekerrüre esas alınabileceği düşünüldüğünden bu hususun bozmayı gerektirmediği, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası “sanık hakkında TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması” suretiyle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/11/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.