Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, davalı belediye tarafından, müvekkili olan davacıya taşınmaz tahsis edildiğini, ancak bu tahsis kararının sonradan iptal edildiğini, iptal kararına karşılık idari yargıda açılan davanın da davacı aleyhine sonuçlanıp kesinleştiğini, böylelikle de davacının davalıya taşınmaz tahsisi karşılığı ödenen bedelin karşılıksız kaldığını beyan ederek, ödenen 23.447 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında; davanın zamanaşımına uğradığını ve idari yargının görevli olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu kararın temyizi üzerine Dairemizin 29.4.2013 tarih, 2013-546 1-6980 sayılı kararı ve "Somut olayda; dava konusu uyuşmazlık davalı Belediyenin özel hukuk alanında yaptığı bir hukuki işlemden doğmuştur. İdarenin özel hukuk işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda adli yargı görevlidir. Davacı kooperatif ile davalı Belediye arasındaki uyuşmazlık; sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ödenenin iadesi istemine ilişkin olduğundan, taraflar arasında idari yargı denetimine tabi idari bir işlemin bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca mahkemece, talebin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 77.maddesinde ifadesini bulan sebepsiz zenginleşmenin iadesi niteliğinde olduğu gözönüne alınıp, işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozularak mahkemesine iade edilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulması neticesinde yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık , sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Somut olayda; davalı taraf süresi içerisinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir. Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.