Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4834
Karar No: 2014/4775
Karar Tarihi: 20.03.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/4834 Esas 2014/4775 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/4834 E.  ,  2014/4775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/11/2012
    NUMARASI : 2011/170-2012/241

    H.. L.. ile A.. S.. aralarındaki katılma alacağı ve değer artış payı alacağı davasının reddine dair Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 28.11.2012 gün ve 170/241 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına tapuya tescil edilen .. ada .. parsel .. numaralı bağımsız bölüme ilişkin ödemelerin vekil edeni tarafından yapıldığını, davalının müşterek haneyi terki sonrası mal kaçırmak amacıyla nizalı taşınmazı danışıklı olarak dava dışı babasına devrettiğini açıklayarak, fazla hakları saklı tutulmak kaydıyla 40.000 TL katılma ve değer artış payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, nizalı taşınmazın satış parasının vekil edeninin babası tarafından ödendiğini, davacının düzenli işi ve geliri olmadığını, davalının babasına satış bedeli ödenemeyince taşınmazın iade edildiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, nizalı taşınmazın edinilmiş mal olduğu, ödemelerin davalının babası ve davalı tarafından yapıldığı, tarafların ev sahibi olmaya yeterli kazançları olmadığından nizalı evin davalının babasına devrinin kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 29.08.2004 tarihinde evlenmiş, 06.01.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 12.09.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu .. ada .. parselde .. numaralı bağımsız bölüm tapuda satın alma suretiyle 30.03.2009 tarihinde davalı adına tapuya tescil edilmiş; 16.11.2009 tarihinde satış yoluyla davalının babası Z. Y.’a devredilmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın tapuda davalı adına tescili tarihi belirtildiği üzere 2009 ise de, aslen müteahhitten 2007 yılından itibaren muhtelif ödemeler yapılarak satın alındığı, tapu kaydının sonraki tarihte davalı üzerine tescil edildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
    TMK"nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK"nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Başka bir anlatımla dava konusu taşınmazın edinildiği tarih itibariyle eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
    Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır. (TMK"nun 231, 236/1.m.) TMK"nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerden (TMK"nun m. 229) ve denkleştirmeden (TMK"nun m. 230) elde edilen miktarlarda dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK"nun m. 219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK"nun m. 231) yarısı üzerinden (TMK"nun m. 236/1) katılma alacağının hesaplanması ve TMK"nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyişleştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekir.
    TMK"nun 227. maddesine dayanan değer artış payı alacağında eşlerden birinin diğer eşin mal edinmesinde katkısından söz edilmekte ise de, TMK"nun 236. maddesine dayanan katılma alacağında eşlerden birinin herhangi bir katkısı gerekli olmadığı gibi eşlerden birinin diğer eşin edindiği mal üzerindeki hakkı yasadan kaynaklanan şahsi hak niteliğindedir. Diğer yandan eşlerden birinin bu dönemde diğer eşin edindiği mala TMK"nun 227. maddesinde belirtildiği şekilde kişisel mal veya geliri ile katkıda bulunduğunu ispat etmesi halinde değer artış payı talep etmesine yasal bir engel de yoktur. Ancak, katılma alacağı daha farklı sayal düzenleme içermektedir. Katılma alacağı için yukarıda yazılı olduğu üzere eşin herhangi bir katkısı gerekmemektedir. Bu hak yasadan kaynaklanmaktadır. Resmi evlilik devam ettiği sürece edinilen malların mal rejiminin sona erdiği anda mevcut olması durumunda (TMK"nun m. 235) tasfiye edileceği yasa gereğidir.
    Somut olayda; davacı taraf dava dilekçesinde nizalı taşınmazın ödemelerinin bizzat tarafınca yapıldığını ileri sürmüştür. Davalı ise satış parasının babası tarafından ödenmesi nedeniyle, babasına borçlandıklarını, ödeme yapamayınca taşınmazı iade ettiğini bildirmiştir. Dinlenen taraf tanıkları, dosya kapsamındaki belgeler ve temyiz incelemesine konu dosyaya ekli Hopa Asliye (Aile) Mahkemesi"nin 2010/21 Esas ve 2011/41 Karar sayılı boşanma dosyası içeriğindeki davalının yazılı açıklamalarına göre, nizalı taşınmazın tamamlanmamış halde 45.000 TL peşinatla alındığı, bunun 15.000 TL"sinin davalının ailesince karşılandığı, bir kısım ara ödemeler yapıldığı, davalının babasının 27.03.2009 tarihinde inşaat firmasına 7.000 TL daha ödemede bulunduğu görülmüştür. Bu halde uyuşmazlık konusu taşınmazın edinimine davalının ailesi tarafından yapılan katkının davalının kişisel mal grubunda değerlendirilmesi, bakiye ödemelerin ise aksi tarafca ispatlanamadığına göre tarafların çalışma karşılığı gelirlerinden ödendiğinin, dolayısıyla edinilmiş mal olduğunun kabulü gerekir. Nizalı taşınmaz boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle davalının babasına satış suretiyle devredilmiş ise de, TMK"nun 229/2. maddesi uyarınca katılma alacağının tespitine esas alınmalıdır. Mahkemece yapılacak iş; nizalı taşınmazın TMK"nun 235/2. maddesi gereğince, devir tarihindeki tamamlanma oranının ve değerinin tespiti ile davalının ailesince yapılan ödemelerin gerekirse devir tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin hesap bilirkişisine hesaplatılarak taşınmazın tespit edilecek değerinden düşülmesi, kalan kısmın edinilmiş mal grubundan sayılması ile belirlenecek artık değerin yarısı oranında katılma alacağına hükmedilmesidir. Hatalı niteleme ve çelişik gerekçeyle hüküm kurulması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi