15. Ceza Dairesi 2017/37672 E. , 2021/927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK"nın 264. maddesindeki kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz hükmü uyarınca sanık müdafiinin dilekçesinin temyiz talebi niteliğinde olduğu ve Dairemizin 09/01/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, daha önceden tanıdığı katılan ..."i arayarak gömü altın bulduğunu söylediği, katılan ..."in başta itibar etmediği, bunun üzerine sanığın diğer katılan ..."i aradığı, gömü bulduklarını ve kendilerine satma konusunda yardımcı olmasını istediği, katılan ..."in Doğubayazıt"a gelerek sanıktan 1 adet numune altın aldığı ve bu numuneyi abisi olan katılan ... ile birlikte kuyumcuya gösterdikleri, kuyumcunun altının Reşat altını olduğunu, ticaretinin yasak olmadığını söylemesi üzerine katılanların Doğubayazıt İlçesine gelerek sanıkla buluştukları ve birlikte hakkında 2011/3329 sayılı soruşturma dosyası üzerinden iddianame düzenlenen ... isimli şahsın da içerisinde bulunduğu eve gittikleri, evin içerisinde biraz konuştuktan sonra ..."in avuç dolusu altın getirerek katılanlara gösterip ellerinde 6500 tane olduğunu, kazı yaparken buldukları bu altını satmaya korktuklarını söylediği, katılanların 40 milyar bulabileceklerini söylemeleri üzerine 500 adet altın karşılığı anlaştıkları ve katılanların evden ayrıldıkları, 40 milyar parayı temin ettikten sonra 11/08/2011 günü yeniden Doğubayazıt ilçesine geldikleri ve sanıkla birlikte aynı eve gittikleri, burada evde otururken katılan ..."in içinde 40 milyar TL para bulunan keseyi yanına koyduğu, sanığın da ..."in yanına oturduğu ve ... isimli şahıs ile sanığın parayı istedikleri, ancak katılanların önce altınları görmek istemeleri üzerine ..."in altınları getirmek üzere ayağa kalktığı, sanığın da çay getirme bahanesi ile ayağa kalkarak odadan çıktığı ve bu sırada sanığın, katılan ..."in yanına koyduğu para kesesini aldığı, sanık ile ..."in koşarak kaçtıkları ve sanığın iştirak iradesi kapsamında hırsızlık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması ve katılanların beyanları ile tüm dosya kapsamından; hileli davranışlarla katılanların aldatılması söz konusu olduğundan sanık tarafından dolandırıcılık suçunun işlendiğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanığın nitelikli hırsızlık suçundan 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ilk hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 16/02/2015 tarihli ilamı ile sanığın sabit görülen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı sonrası yapılan yargılama ile verilen 2. hükümde ise sanığın dolandırıcılık suçundan 2 yıl hapis ve 24.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu hükmün de sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık lehine temyiz edilerek Dairemizin 09/01/2017 tarihli ilamı ile uzlaştırma işlemleri uygulanması gerektiği gerekçesiyle sair hususlar incelenmeksizin bozulmasına karar verildiği, aleyhe temyiz bulunmaması karşısında; uzlaşmanın sağlanamaması üzerine yapılan yargılama sonunda kurulan yeni hükümdeki cezanın, sanığın aleyhine ilk hükümdeki 2 yıl hapis cezasından daha ağır olamayacağı gözetilmeden; temyiz incelemesine konu son hükümde, sanığın 2 yıl hapis cezası ve 24.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek sanığın kazanılmış hakları gözetilmeden CMUK"nın 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki dolandırıcılık suçuna ilişkin kısımda yer alan “...24.000,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” ibaresinden sonra gelmek üzere, “bozma öncesi yapılan yargılama sonunda sanık hakkında 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulması sureti ile neticeten 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.