15. Hukuk Dairesi 2019/2660 E. , 2019/5271 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı-karşı davalılar ile davalı-karşı davacılar ... ile ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; asıl davada, eksik kusurlu işlerin giderim bedeli, karşı davada sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı ile sözleşmeye göre devredilmesi gereken aracın değeri ve sözleşme dışı imalât bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece ıslahla arttırılan tutar da gözetilerek asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın tam kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nce, davalı-karşı davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı iş sahiplerinin istinaf başvurusunun kabulüne ve mahkemece verilen kararın kaldırıması ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hüküm, davacı-karşı davalı iş sahipleri vekili ile davalı-karşı davacı yüklenici vekillerince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı iş sahipleri tarafından açılan asıl davada; davalı yüklenicilerin yaptığı imalâtlardan eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli talep edilmiş, davalı-karşı davacı yükleniciler tarafından açılan karşı davada ise; sözleşme konusu imalât bedelinden bakiye
alacak ile sözleşme dışı iş bedelinin tahsili için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 6100 sayılı HMK"nın 109. maddesine göre 15.000,00 TL talep edilmiş, harç da bu bedel üzerinden yatırılmıştır.
İlk derece mahkemesince, 22.09.2016 günlü 2. celsede, davalı-karşı davacı yüklenicilere noksan harcı ikmâl etmeleri için iki haftalık kesin süre verilmiş, davalı-karşı davacılar vekilince 15.000,00 TL üzerinden kısmi dava açtıkları belirtilerek mahkemece verilen kesin sürede tamamlama harcı yatırılmamış, mahkemece 29.11.2016 tarihli 3. celsede davalı-karşı davacının ek imalât bedeli ve 150.000,00 TL alacak talebinin 07.10.2016 tarihi itibari ile işlemden kaldırılmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiş ve harçlandırılan 15.000,00 TL"lik tutar üzerinden karşı davanın kabulüne karar verilmiş; taraf vekillerince mahkeme kararına karşı istinaf başvurunda bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nce ""...Mahkemece 22.09.2016 tarihli duruşmada 4 nolu ara kararı ile karşı davacı vekiline eksik harcın ikmali hususunda iki haftalık kesin süre verilmiş, 29.11.2016 tarihli duruşmada karşı davacı vekili harcı tam olarak yatırdıklarını belirterek, harç tamamlanmasına ilişkin ara kararından dönülmesini talep etmiş olup, mahkemece aynı oturumda 2 nolu ara kararı ile karşı davanın 07.10.2016 tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılma kararı verilebilmesi için davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmemesi gerekir. İşlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin (veya vekilinin) dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağrı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur (md. 150/4). İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır (md. 150/5). Dosyası işlemden kaldırılmış olan bir dava ancak iki kez yenilenebilir. İkinci yenilemeden sonra davanın tekrar (üçüncü defa) takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir (md. 150/6). Dosya kapsamından karşı davanın 07.10.2016 tarihi itibariyle işlemden kaldırıldığı, 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmıştır. Karşı davada, HMK"nın 150/5. maddesi hükmü uyarınca, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içerisinde yenilenmeyen davanın, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği..."" gerekçesiyle karşı davanın 6100 sayılı HMK"nın 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ne var ki, harcın yatırılmamış olması, kısmi dava olarak 15.000,00 TL üzerinden harçlandırılan karşı davanın görülmesine engel oluşturmayacağından, Bölge Adliye Mahkemesi"nce harcın yatırılmadığı gerekçesi ile karşı davanın tümden açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı-karşı davacı yükleniciler yararına bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasında düzenlenen ve her iki tarafın kabulünde olan 10.09.2014 tarihli, davacı-karşı davalı iş sahiplerinin konutu için dış ve iç cephe sıva, boya ve duvar kağıt işleri, alçıpan işleri, kapıların takılması, merdiven işlerinin ve sabit ahşap işlerinin yapılması, vitrifiye ve elektrik tesisatının yapılması şeklinde ayrıntıları asıl dava dilekçesinde sayılan uygulama ve uygulama kontrolörlüğüne ilişkin yazılı sözleşmede işin bedeli 200.000,00 TL +... plakalı aracın yükleniciye devri olarak kararlaştırılmış olup, dosya kapsamından yüklenici firma yetkilisi ..."e 13.09.2014 tarihinde imza karşılığı teslim edilen, 29.09.2014 tarihinde de noter satışı ile davalı ... adına satış ve tescili yapılan aracın bedelinin 30.000,00 TL olduğu ve iş bedeli karşılığı yüklenicilere devredildiği anlaşılmaktadır. Taraflarca itiraza uğramayan ve 07.11.2015 tarihli olduğu anlaşılan ""İlave işler"" başlıklı yazılı sözleşmede
saptanan 25.000,00 TL iş bedeli ile birlikte taraflar arasında sözleşme ile kararlaştırılan toplam imalât bedelinin 6098 sayılı TBK 480. (818 sayılı BK 365. maddesi) maddesinde düzenlenen götürü bedelli 255.000,00 TL olduğu görülmektedir. Asıl davada iş sahipleri tarafından eksik kusurlu işlerden dolayı fazla ödeme iddiası, karşı davada ise yükleniciler tarafından bakiye imalât bedeli alacağı bulunduğu ileri sürüldüğüne göre, iş sahibi ve yüklenicinin haklı olduğu tutarı belirlemek için götürü bedele göre hesaplama yapılması gerekmektedir. Götürü bedelli sözleşmede, yüklenicinin hakettiği imalât bedeli, fiziki oran yöntemi ile, başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranı tespit edilip, bu oranın götürü sözleşme bedeline uygulanması suretiyle saptanmalı ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra iş sahibinin fazla ödemesi veya yüklenicinin bakiye iş bedeli alacağı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Öte yandan yüklenici karşı davasında, sözleşme harici ilave imalâtlar yaptığını iddia ederek sözleşme dışı iş bedelinin tahsilini de istemiş olup; mahkemece ilave işlerin tutarının, bedel konusunda yanlar arasında kararlaştırılan bir miktar bulunmadığından, sözleşme kapsamı dışında kalan fazla işlerin bedelinin 6098 sayılı TBK 526 ve devamı (818 sayılı BK 413 ve devamı) maddelerinde düzenlenen vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca, imalâtın yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanan bu tutara KDV ve yüklenici kârı dahil olduğundan, ayrıca KDV ve yüklenici kârı ilave edilmeksizin hesaplanması gerekir.
İlk derece mahkemesince mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi heyetinin asıl ve ek raporlarında yapılan hesaplamanın, götürü bedelli eser sözleşmesinde yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin fiziki oran yöntemi ile bulunması ilkesine uygun olduğundan söz etmek mümkün olmadığı gibi, sözleşme harici ilave işlerin bedeli de işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmemiştir.
Taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi"nce yapılan istinaf incelemesinde; iş sahiplerinin fazla ödemesi ya da yüklenicilerin bakiye iş bedeli alacağı bulunup bulunmadığının götürü bedelli sözleşmede fiziki oran kuralına uygun biçimde belirlenmediği, davalı-karşı davacı yüklenicilerin sözleşme dışı fazla iş bedeli alacağı var ise, bunların bedelinin de işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılmadığı gözden kaçırılarak tarafların asıl davaya yönelik istinaf başvurularının esastan reddi doğru olmamıştır.
Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, ilk derece mahkemesince yapılan keşif sonucu rapor düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, asıl davada davacı-karşı davalı iş sahiplerinin fazla ödemesi; 15.000,00 TL tutar üzerinden harçlandırılarak kısmi dava olarak açılan karşı davada, davalı-karşı davacı yüklenicilerin bakiye iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığının, taraflarca imzalanan sözleşmenin götürü bedelli 255.000,00 TL olduğu gözetilerek, yüklenicinin yaptığı imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak fiilen gerçekleştirilme oranı bulunup, bulunacak bu oran sözleşme bedeline uyarlanarak saptanacak bedelden ispatlanan ödemelerin mahsubu ile, iş sahipleri veya yüklenicilerin alacağının belirlenmesi; karşı davada yükleniciler, sözleşme dışı imalât yaptığını ileri sürdüğünden, bunların bedelinin de; 6098 sayılı TBK"nın 526. maddesinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince davacı iş sahipleri yararına olup olmadığı belirlenerek, yararına ise bu işlerin KDV ve yüklenici kârı eklenmeksizin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre değerinin gerekçeli ve denetime elverişli biçimde saptanması ile hasıl olacak sonuca uygun
karar verilmesi gerekirken; tarafların asıl davaya yönelik istinaf başvurularının esastan reddine; davacı-karşı davalılar vekilinin karşı dava yönünden istinaf başvurularının kabulü ile karşı davanın 6100 sayılı HMK 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca tarafların sair temyiz itirazlarının kabulü ile 2. bentte yazılı nedenlerle davalı-karşı davacı yükleniciler yararına, 3. bent gereğince davacı-karşı davalı iş sahipleri lehine temyize konu ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nin kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davacı-karşı davalılara, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalı-karşı davacılar ... ile ..."ye iadesine,
6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi"ne, karardan bir örneğinin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 19.12.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.