Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/13959 Esas 2017/3104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13959
Karar No: 2017/3104
Karar Tarihi: 10.04.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/13959 Esas 2017/3104 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/13959 E.  ,  2017/3104 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298"inci maddesinde hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu belirtilmiştir. Kısa karar, bir davayı sona erdiren temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Asıl olan kısa karardır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararında buna uygun olarak düzenlenmesi gereklidir. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, aralarında çelişki bulunmaması gerekir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden de sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda; kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; 14.04.2015 tarihli kısa kararda 27.531.03 TL asıl alacak, 7.065.14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.596.17 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği halde gerekçeli kararda miktarların farklı yazılması yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin usul ve kanun hükümlerine aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.