13. Ceza Dairesi 2015/17344 E. , 2016/1060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun çocuk sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken; 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde yer alan ölçütler ile aynı Yasanın 3. maddesindeki "eylemin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi" ilkesi çerçevesinde değerlendirme yapılıp takdir hakkının kullanılması sonucunda bir belirleme yapılması gerekirken, anılan maddedeki ibareler tekrar edilmek suretiyle belirtilen ilkeye, adalet ve hakkaniyet ölçülerine aykırı olarak temel cezanın asgari haddin çok üzerinde yazılı şekilde belirlenmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ..."ın eylemini müştekiye ait motorsikletin mülkiyetine yönelik olarak gerçekleştirildiğinin sabit oluşuna göre, malın çalınması sırasında motosiklete verilen zarardan dolayı ayrıca unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatı yerine yazılı biçimde mahkumiyetine hükmedilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk ..."nin diğer suça sürüklenen çocuk ... ile birlikte önceden verdikleri karar doğrultusunda suça doğrudan katıldığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 37. maddesi yerine 39. maddesi ile uygulama yapılması,
4-5237 sayılı TCK"nun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi ” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; sanığın suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada sanığın yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda sanık hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, sanığın yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, sanığın sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmedilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nun 50/1-d maddesi uyarınca “.. 10 ay süre ile Türkiye genelinde amatör müsabakalar dahil tüm spor müsabakalarına gitmekten ve katılmaktan yasaklanması ” tedbirine çevrilmesi,5-5237 sayılı TCY’nın 2. maddesinin “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, yaşı küçük sanık hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 11. maddelerinde açık olarak belirtildiği gözetilmeden, hırsızlık suçundan mahkum olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 saylı CMUK 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.