22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/30091 Karar No: 2020/6342 Karar Tarihi: 10.06.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/30091 Esas 2020/6342 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/30091 E. , 2020/6342 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 01.07.1997 tarihinden iş akdini haklı olarak feshettiği 22.05.2013 tarihine kadar mobilya ustası olarak sürekli çalıştığını, şirketin iş yaptığı organik bağı olan işyerlerinde sigortalı görünmekte ise de davacının işi ve işyerinin hiç değişmediğini, davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesine haklı olarak son verdiğini belirterek, kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asğari geçim indirimi taleplerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Taraflar arasında davacının iddia ettiği hizmet süresinde kayden çalıştığı işverenler ile davalı arasında organik bağ olup olmadığı ve davacının alacaklarından davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde davacının çalışma dönemi boyunca hep aynı işverene bağlı mobilya ustası olarak çalıştığını, davacının kayden çalıştığı işverenler arasında organik bağ olduğunu belirterek alacak talebinde bulunmuştur. Yapılan yargılama sonucunda ise tanık beyanlarına göre davacının kayden çalışanları arasında organik bağ olduğu düşünülse dahi davacının son işvereninin davalı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin bu tespiti dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; mahkeme davalının son işveren olmadığı gerekçesi ile kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları talebini reddetmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki davacının alacak talepleri irdelendiğinde yıllık izin ve kıdem tazminatı dışındaki alacaklarının talep edilebilmesi için davalının son alt işveren olması gerekmemektedir. Diğer yandan dosya kapsamına göre davacının çalışma kaydı bulunan... ... Ltd. Şti, ...İnşaat Ltd. Şti ve gerçek kişi işverenler tarafından değişik tarihlerde sigorta bildirimleri yapılmış olup, söz konusu işverenlerin iştigal alanları, tanık beyanları, dava dışı...’ın davalı şirket ve dava dışı... ... Ltd. Şti."nin ortağı olması durumu bir arada değerlendirildiğinde söz konusu bu işverenler arasında organik bağın mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki Mahkeme de davacının çalışmasının bulunduğu işverenler arasında organik bağın mevcudiyetini kabul etmiştir. Bu durumda davacının rızası dışında aralarında organik bağ olduğu tespit edilen şirketler ve gerçek kişiler tarafından davacının sigorta bildirimlerinin yapılmış olması karşısında bu işverenlerin birlikte işveren olduklarının kabulü gerekmektedir. Birlikte işverenler dava konusu alacaklardan müteselsil sorumlu olacağından işin esasına girilerek sonuca gidilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.