5. Ceza Dairesi 2019/9618 E. , 2020/10511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Hazine, ...
SUÇ : Zincirleme nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği ve atılı diğer suçlardan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazine ile zimmet suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan ..."nın bu suçlar yönüyle kamu davasına katılma ve kanun yoluna başvurma haklarının bulunmadığı anlaşıldığından, bu suçlardan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik vekillerinin temyiz istemlerinin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca AYRI AYRI REDDİYLE, incelemenin sanık hakkında zincirleme nitelikli zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan Hazine vekili ile sanık ... müdafin, nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik ise sanık ... müdafi ile katılan ... vekilinin temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Kullanma zimmetine konu 5.972 TL ve 400 TL"nin neması hesaplattırılmamış ise de sanığın eyleminin bir bütün halinde zincirleme nitelikli zimmet olarak kabul edilmesi ve hakkında TCK"nın 249. maddesinin uygulanması, keza zimmet suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 247/1-2, 249 ve 43. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği gözetilmeyerek aynı Kanunun 61. maddesine aykırı davranılması ile TCK"nın 247/2. maddesi gereğince artırım yapılırken 7 yıl 15 ay yerine 8 yıl 3 ay, aynı Kanunun 43. maddesi gereğince artırım yapılırken de 8 yıl 27 ay 22 gün yerine 10 yıl 3 ay 22 gün hapis cezası tayini sonuç cezanın doğru belirlenmesi karşısında, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni sayılmamış, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından verilen hükümlere yönelik sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sahtecilik suçundan dolayı TCK"nın 204/2. maddesi uyarınca belirlenen 3 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Kanunun 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında yapılan artırım sonucu 3 yıl 16 ay 15 gün yerine 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 tarihli ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu nazara alındığında, 22/10/2015 tarihli kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen hükme yönelik sanık aleyhinde bir temyiz talebi bulunmadığı halde bozmadan sonra kurulan hükümde sanık hakkında CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olacak şekilde bu suç yönünden 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Sanık hakkında zimmet suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren Hazine lehine de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafi ile katılanlar Hazine ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasının (B) bölümünün 2. bendindeki "4 yıl 4 ay 15 gün" ibaresinin "3 yıl 16 ay 15 gün" şeklinde değiştirilmesi, yine (B) bölümünde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin ""Sanığın kamu görevlisi olup ve bu görevinden kaynaklanan bir suç işlediği, bu suretle TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkilerini kötüye kullandığı anlaşıldığından, sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra işlemek üzere takdiren 2 YIL 2 AY 8 GÜN SÜREYLE aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan YASAKLANMASINA,"" şeklindeki 5. bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılması ve hüküm fıkrasının (A) bölümüne "Katılan Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 5.450 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan Hazineye verilmesine," ibaresinin ilave edilmesi suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından verilen hükümlerin DÜZELTİLEREK, bozmaya uyularak gereği yerine getirilmiş, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün ise DOĞRUDAN ONANMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 tarihli ve 2012/1-941-1780 sayılı ve 12/04/2011 tarihli ve 51-42 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK"nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması ve tutuklama tarihine göre sanığın tahliye isteminin REDDİNE, karardan bir suretin istemde bulunanlara tebliğine 15/04/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.