Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25367 Esas 2008/17536 Karar Sayılı İlamı

Davacı,  30.03.1993 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava niteliği itibariyle, davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olduğu hizmetlerinin sona erdiği 30.03.1993 tarihinden itibaren tarımsal faaliyeti devam ettiğinden tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Kimlerin tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları 2926 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, "kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın 3. maddesinin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyetlerde bulunanların bu kanuna göre sigortalı sayılacakları" kabul edilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 6/b maddesi hükmüne göre, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona erer.
Dosya içeriğinden davacının  01.05.1987 tarihinde 2926 sayılı Yasa gereğince tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 24.04.1992-30.03.1993 tarihleri arasında 11 ay, 6 gün olmak üzere, 1479 sayılı Yasa gereğince re’sen Bağ-kur sigortalısı sayıldığı ve davalı Kurum tarafından davacının 01.05.1987-23.04.1992 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmekle  birlikte, 1479 sayılı Yasa’ya tabi olarak tescil edildiği 24.04.1992 tarihinden sonraki dönemde tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edildiği, davacının Ziraat Odası  kaydının 11.09.2001 tarihinde başladığı, Tarım Kredi Kooperatifi’ne 09.11.1983 tarihinden itibaren ortak olduğu, üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu görülmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında  başka bir  sosyal güvenlik yasasına tabi çalışmaların bulunması halinde bunların özellikle kısa süreli çalışmalar olması ve bu çalışmaların  varlığı halinde de tarımsal faaliyetin devam ettiğinin kayıt, belge ve delillerle desteklenmesi durumunda tarımsal faaliyeti devam ettirme iradesinin kaybolmadığı sigortalının diğer sosyal güvenlik yasasına tabi kısa süreli sigortalı olduğu süre dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu kabul edilir.
Davacının   tarım Bağ-kur sigortalılığının devamı sırasında gerçekleşen 1479 sayılı Yasa’ya tabi 11 ay, 6 günlük çalışması özellikle kısa süreli olduğundan ve bu sigortalılığı sona erdikten sonra da  tarımsal faaliyetin devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından tarımsal faaliyeti devam ettirme iradesinin kaybolmadığı kabul edilmelidir.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın kabulü ile, davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığının bitim tarihi olan 30.03.1993 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa’ya tabi tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.