17. Hukuk Dairesi 2014/15190 E. , 2017/4068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacı ..."ın sigorta ettiren sıfatıyla davalı ile sağlık sigorta sözleşmesi kurduğunu, eşi ..."nün de sağlık sigortası güvencesi altına alındığını, her iki davacının sigortalı olduklarını, sigorta sözleşmesi kapsamında bütün primlerin ödendiğini ve poliçenin limitsiz sağlık sigortası poliçesi niteliğinde olduğunu, yatarak tedavilerin de sigorta poliçesi kapsamında yer aldığını, davacı ..."nün 13.01.2010 tarihinde dizlerinden ameliyat olduğunu; ancak davalının tedavi masrafını ödemediğini, davacı ... tarafından ödenen tedavi masraflarının poliçe kapsamında davalıdan tahsili için başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek, davalının takibe itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, sigorta sözleşmesinin hiç bir sınırlamaya tabi olmaksızın ve bütün kazanılmış haklarla devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ..."ın davada taraf ehliyeti bulunmadığını, ömür boyu yenileme güvencesinin hiçbir sınırlamaya tabii olmaksızın yeniden verilmesinin olanaklı olmadığını, itirazın iptali davasında bu türden taleplerin dinlenemeyeceğini, davacılardan Ülkü"ye poliçe tanziminden sonra ve fakat ömür boyu yenileme güvencesi verilmezden önce gonartz teşhisinin konulduğunu, dolayısıyla davacının Sağlık Sigortası Genel Şartlarının 7. maddesindeki beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile Üsküdar 4. İcra Müdürlüğü"nün 2010/12830 sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin 46.457,29 TL. asıl alacak, 2.240,13 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.697,42 TL. üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden avans faizi uygulanmasına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, sair taleplerin reddine dair verilen hükmün, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin ... Esas- ... Karar sayılı ve 18.03.2013 tarihli ilamıyla "davacının tüm temyiz itirazlarının reddinin gerektiği, davacı ..."nün davalı ... şirketi nezdinde 27.08.2001 tarihinden başlayan ve her yıl yenilenen sağlık sigorta poliçesi teminatı altında olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının 21.12.2004 tarihinde geçirdiği rahatsızlık ve konulan teşhisi sigorta poliçesi şartlarında yerini bulan otomatik yenileme güvencesi ile ömür boyu yenileme güvencesi maddeleri kapsamında ihbar yükümlülüğü altında olup olmadığı ve bu kapsamda 13.10.2010 tarihinde geçirdiği ameliyat masraflarının sigorta teminatında bulunup bulunmadığı noktasında olduğu, TTK"nın 1264/4. maddesi uyarınca TTK"nın 1290 ve 1291. maddelerinin emredici düzenleme olduğu, taraflar arasında geçerli poliçe özel şartları 5.2.2 maddesinin de "... sigortalının, sigorta teminatına konu etmiş olsun veya olmasın maruz kaldığı tüm rahatsızlık/hastalıklarını sigortacıya zamanında ve derhal ve yazılı olarak bildirmiş olması kayıt ve koşulu ile Otomatik Yenileme Güvencesi süre sonunda, Ömür Boyu Yenileme Güvencesi vermeye, sigortalının geçmiş sigortalılık ve sağlık durumunu esas alarak karar verir." şeklinde düzenleme içerdiği, buna göre, sigortacının sigortalıya ait son sağlık durumunu belirtir ek beyan istemediği, sigortalıyı doktor muayenesine tabi tutmadığı ve ek tetkikler yaptırmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı ..."ın poliçede sigorta ettiren konumunda olması ve lehine sigorta yaptırılan ..."ın dava açmış olmasına göre, davacılardan Ali"nin aktif dava ehliyeti olmadığı ve bu hususun dava şartı bulunduğunun gözden kaçırılarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı; bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığı" gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile davacı ... tarafından açılan davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine; davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile Üsküdar 4. İcra Müdürlüğü"nün 2010/12830 sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin 46.457,29 TL asıl alacak, 2.240,13 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.697,42 TL. üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden avans faizi uygulanmasına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, sağlık sigorta poliçesi kapsamında davalının sorumlu olduğu iddia olunan tedavi giderinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararının, 11. Hukuk Dairesi"nin ... Esas- ... Karar sayılı ve 18.03.2013 tarihli ilamıyla bozulmasından sonra, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen; davacı ..."nün talebi yönünden aynı gerekçelerle, eski hükmün aynen tesis edildiği görülmektedir. Bu itibarla, mahkeme tarafından bozma gereği yerine getirilmemiştir. Zira, 11. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamında; sigortalının beyan yükümlülüğüne ilişkin TTK"nın 1264/4. maddesi uyarınca TTK"nın 1290 ve 1291. maddelerinin emredici düzenleme olduğunun gözetilmesi gerektiği; ayrıca taraflar arasında geçerli poliçe özel şartlarının 5.2.2 maddesi gereği de, davacı sigortalının, sigorta teminatına konu olan ve olmayan tüm rahatsızlık/hastalıklarını sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu hususları gözetilerek karar verilmesi gereği net biçimde ifade olunmuştur.
Mahkeme ise, bozma ilamına uyulmasına karar verdiği halde; davacı sigortalının TTK hükümleri ve poliçe özel şartlarına göre beyan yükümlülüğüne uyup uymadığı, uymamış ise bunun sonucu ve davalının sorumluluğu hususlarını gerekçesinde tartışmadığı gibi; önceki kararına gerekçe yaptığı "davalı sigortacının, sigortalının sağlık durumu hakkında ek tetkik yaptırmadığı, beyan istemediği, doktor muayenesine tabi tutmadığı ve bu suretle yükümlülüklerini ihlal ettiği, TMK"nun 2. maddesi ve hakkaniyet ilkesi ile 2004 yılındaki teşhisin niteliği gözetildiğinde zararın teminat kapsamında kaldığı" şeklindeki aynı gerekçeyle, davacı ... yönünden önceki hükmünü aynen kurmuştur. Mahkemenin bu uygulaması, bozma ilamına uyulmasına rağmen, mahkemece bozma gereklerine uyularak değerlendirme yapılmadığı bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.