10. Hukuk Dairesi 2015/14499 E. , 2017/3083 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrini iptali, taşınmazları üzerine konan haczin kaldırılması ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
Eldeki davada, davacıya... Sig. AŞ’de yönetim kurul üyeliği bulunmasından dolayı Kurumca takip yapılarak taşınmazlarına haciz konulduğu, davacı yanca, ödeme emirlerinin zamanaşımına uğradığı için iptalinin gerektiği kaldi ki borç döneminde sorumluluğu bulunmadığı belirtilip ödeme emirlerinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve hacizlerin kaldırılması istenmiş olup Mahkemece, dava dışı prim borçlusu... Sigorta Aş’nin iflas ettiği, Kurum’un prim alacağını iflas masasına yazdırdığı ve bu sebeple davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
Mahkemece, öncelikle Kurum’un iflas masasına (dava dışı... Sig AŞ) prim alacağını yazdırması hususunun, davacının sorumluluğuna etki etmeyeceği bu haliyle davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmelidir. Davacıya yapılan haczin dayanağını oluşturan ödeme emirleri tek tek belirlenmeli ve bunların usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, bu ödeme emirlerinin borç dönemleri belirlenerek davacının bu dönemde sorumlu olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Şayet ödeme emirleri kesinleşti ise Kurumca haciz konulabileceği ancak haciz, zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmış olup , ayrıca zamanaşımını kesen sebebinde yani haciz işleminin de yine zamanaşımı süresi içinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.