Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22146
Karar No: 2017/4066
Karar Tarihi: 17.04.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/22146 Esas 2017/4066 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/22146 E.  ,  2017/4066 K.

    "İçtihat Metni"

    ASIL DAVA
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili, davalı .... vekili, davalı ... ve ... vekili, davalı ... Koll. Şirk. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-
    Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, teşebbüs sahibi ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisinin idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında desteğe atfedilen asli kusuru kabul etmediklerini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kalıp manevi zarara uğradıklarını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada sonradan artırılmak üzere, davacılar için 1.000,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatı, 2.000,00 TL. cenaze gideri ve miktarı daha sonra bildirilecek olan manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazada davacıların desteği tarafından idare edilen aracın trafik sigortacısı olan davalının da zarardan sorumlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada sonradan artırılmak üzere, davacılar için 1.000,00"er TL. destekten yoksun kalma tazminatının 12.11.2011 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 02.06.2014 tarihli artırım dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 64.698,33 TL"ye yükselterek, bu bedelin tamamının davalı ..."dan tahsilini, asıl davadaki diğer davalıların tazminatın 25.079,33 TL"lik kısmından sorumlu tutulmasını talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacılar desteğinin şeride tecavüz nedeniyle asli kusurlu olarak kazaya sebep olduğunu ve kaza anında 1,73 promil alkollü olduğunun saptandığını, kazada davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, manevi tazminat istemlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında davacıların gerçek zararından sorumlu olduklarını, davadan önce başvuru olmadığından temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili, kazaya karışan aracın maliki, işleteni, teşşebüs sahibi, bilet satıcısı olmadıklarını, aracın, maliki ..."den ... tarafından kiralandığını, kendilerine husumet düşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, davacılar murisinin kazadaki kusurunun davacılara da yansıyacağını ve davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığını, davacıların gerçek zararının aktüer raporuyla saptanması gerektiğini, davadan önce başvuru olmadığından temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 62.698,33 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan (tahsilde tekerrür olmamak ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) tahsili ile davacı ..."a verilmesine, işbu tazminatın 25.079,33 TL"lik kısmının davalılar ..., ..., ..."ndan olay tarihinden, ... ..."dan dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı ... tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine; 1.360,00 TL. cenaze giderinin 17.11.2011"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline ve davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat istemleri atiye terk edilmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına; davalı ... Nakl. A.Ş. hakkındaki davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı .... vekili, davalı ... ve ... vekili, davalı ... Koll. Şirk. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalı ... Koll. Şirketi vekilinin temyiz talebi yönünden; davalı tarafından, mahkemece verilen 03.07.2014 tarihli kararla ilgili temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal sürede verildiği, davalının temyiz başvurusu yaparken temyiz yoluna başvuru harcı ile birlikte maktu temyiz karar harcı yatırdığı ve davalının temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği; davalının temyiz karar harcını eksik yatırmış olması nedeniyle eksik harcın 7 günlük kesin sürede yatırılması, aksi halde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağı ihtarını içeren muhtıranın davalı vekiline 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının harç ikmalini yapmadığı görülmektedir. HUMK"nun 434/3 (yeni 6100 sayılı HMK’nin 344. maddesi) maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin uygulanmasına rağmen, davalının 7 günlük kesin sürede eksik temyiz karar harcını yatırmamış olması karşısında; davalının temyiz isteminin reddi yönünde mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı vekilinin, kesin sürede eksik temyiz karar harcını ikmal etmemiş olması nedeniyle temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacıların talebinin doğrudan kendileri üzerinde doğan destekten yoksunluk zararına ilişkin olması, davanın tarafının desteğin idaresindeki aracın trafik sigortası olması karşısında bu zararın oluşumundaki desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, sürücü desteğin kusurlu olmasının, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine ilişkin HGK"nun 15.6.2011 gün ve ...Esas-... Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün ... Esas- ... Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve... Esas- ... Karar sayılı ilamları uyarınca, davalı ..."nın tazminatın tamamından sorumluluğuna hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacı ... yönünden, desteklik zararı bulunmadığının kabulüyle destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar verilmesinde usulsüzlük bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen, uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin, davalı .... vekilinin, davalı ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi (818 sayılı BK"nun 45/2. md.) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını
    ../...
    -4-
    2014/22146
    2017/4066

    belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
    Davacı ..."nin desteği olan Hakan, kaza tarihinde 33 yaşındadır. Mahkemenin hükme esas aldığı raporda bilirkişi tarafından, desteğin bekarken davacı anne Hatice"ye % 25, iki yıl sonra evlendiğinde ise % 12,5 pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı görülmektedir.
    Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi annesine akması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmaktadır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı, gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte, evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecektir. Bu durumda ana ve babanın payları 1/8 olacaktır.
    İfade olunan bu paylaştırma, ölenin anne babasının sağ olduğu ve her ikisinin de ölen çocukları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkının bulunduğu durum için geçerlidir. Somut olayda ise, kazada ölen Hakan"ın bekar ve çocuksuz öldüğü, babasının ise destek Hakan"dan daha önce öldüğü, kaza tarihi itibariyle davacı anne Hatice dışından destek tazminatı talep hakkı olan başka kimsenin bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu halde ise, davacı annenin tek hak sahibi olduğu gözetilerek; davacı anne için destek payının % 50 kabul edilmesi suretiyle hesaplamaya başlanmasından sonra, az yukarıda ifade olunan esaslara göre, davacı annenin destek payının kademeli olarak azaltılması suretiyle hesap yapılması gerekecektir.
    Bu durumda mahkemece; Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacı anne Hatice"nin talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken; destek paylarının hatalı(düşük) belirlendiği rapordaki hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    ../...
    -5-
    2014/22146
    2017/4066

    4-Davaya konu edilen maddi tazminattan davacıya karşı müteselsilen sorumlu olan davalılar için vekalet ücreti belirlenirken; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 3/2. maddesi gereği, aynı sebebe dayanan red sözkonusu olduğundan, davalı ...Ş. ve davalı .... yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı biçimde ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
    5-Kazaya karışan, asıl davadaki davalı tarafa ait olan 61 S 1086 plakalı araç, ticari otobüs olduğundan, asıl davanın davalıları hakkında temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken; yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
    6-Davalı ..., davacılar murisinin idaresindeki aracın trafik sigortacısı olup 2918 sayılı ..."nun 99/1. maddesi ile ... Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkeme tarafından, davacıların hüküm altına alınan cenaze gideri talepleri yönünden, davadan önce temerrüt oluşmadığı gözetilerek, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; desteğin ölüm tarihinden faize hükmedilmesi de hatalıdır.
    7-Davalı ..."nin, yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği ve hakkındaki davanın kısmen reddine karar verildiği gözetilerek, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 12. maddesine göre, reddolunan miktar üzerinden belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmeyişi de hatalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Kol. Şti. vekilinin temyiz isteminin, mahkemece verilen kesin sürede eksik temyiz harcını ikmal etmemiş olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bette açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı .... vekili, davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar yararına; (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... yararına; (7) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ...."ye, davalı ... ve ..."ye, davalı ... Koll. Şirk."ne geri verilmesine 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi