21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/3118 Karar No: 2008/17463
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/3118 Esas 2008/17463 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/3118 E. , 2008/17463 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Mahkemesi TARİHİ : 23/11/2006 NUMARASI : 2006/397-2006/725
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3.kişinin,İİk”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir, Davacı 3.kişi,12.05.2006 tarihinde haczedilen menkul malların Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne ait olduğunu 28.02.2005 tarihli adi nitelikteki hâsılat kirası ile kiraladığını belirtmiştir. İİK”nun 96/1 maddesinde, 3.kişinin haczedilen mal ve hak üzerinde mülkiyet veya rehin hakkına dayanarak istihkak davası açabileceği öngörülmüştür.Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında “mülkiyet ve rehin hakları” sözcüklerinin sınırlandırıcı anlam taşımadığı ,ayrıca sınırlı ayni haklara ,tapuya şerh verilmiş kişisel haklara ,hapis hakkına,mülkiyeti muhafaza sözleşmesine,intifa hakkına dayanarak da istihkak davası açılabileceği kabul edilmektedir. Ancak somut olayda ,davacı yukarıda yazılı haklara değil, kiracılık sıfatına dayanmıştır. Davacının sunduğu kira sözleşmesi adi nitelikte olup tapuya şerh verilmemiştir.Kural olarak kiracının istihkak davası açma hakkı yoktur. Adi kira sözleşmesinde borç sadece taraflar yönünden sonuç doğurur. Diğer bir deyişle borç ilişkisinden kaynaklanan şahsi haklar sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemez. Öte yandan adi nitelikte hasılat kirasında, kiracının kiralanandan elde ettiği ürünler üzerinde istihkak davası açma hakkı bulunduğu HGK,12..01.1966, 76/4 sayılı Kararı ile benimsenmiş ise de,dava konusu hacizli mal ürün olmayıp,kiralanan taşınmaza ait demirbaş eşyaları olduğundan davacının hasılat kiracısı olarak yine dava açma hakkı bulunmamaktadır, Bu durumda, davacı 3.kişinin davacı sıfatı (aktif husumet ) olmadığından davanın reddi gerekirken aksi düşüncelerle kabulü usul ve yasaya aykırıdır, O halde,davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı alacaklının öteki itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya (Alacaklı) iadesine, 11.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.