Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/22519
Karar No: 2008/17428
Karar Tarihi: 11.11.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/22519 Esas 2008/17428 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/22519 E.  ,  2008/17428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/09/2007
    NUMARASI : 2006/714-2007/458

    Davacı,  20.4.1982-23.9.1985 tarihleri arası Bağ-Kur sigortalısı olduğuna  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.                        
    Dava nitelikçe primlerini tahsil ettiği halde, vergi kaydının 23.09.1985 tarihinde başladığından bahisle tescil tarihini 20.04.1982 tarihinden 23.09.1985 tarihine çekerek, vergide  kayıtlı olduğu 23.09.1985-31.12.1993 ve limitet şirket ortaklığının başladığı 16.02.1994 tarihinden sonraki dönemde Bağ-Kur Sigortalısı kabul ederek, 20.04.1982-23.09.1985 ve 01.01.1994-16.02.1994 tarihleri arasındaki sigortalılığını iptal eden kurum işleminin iptali ile 30.04.2004 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davacının ilk pirim ödemesinin 15.04.1992 tarihinde olduğu, 1479 sayılı yasada geriye yönelik hizmet tespitine yasal olarak olanak bulunmadığı, vergi, sicil, oda kaydı olmaksızın af yasalarından yararlanılarak yapılan prim ödemelerinin sigortalı sayılmak için yeterli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve karar süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkâr sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.Davacının şahsi sicil dosyasının ve dosyaya sunulan hesap özetlerinin incelenmesinden, 11.10.1990 tarihli giriş bildirgesine istinaden, 20.04.1982 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak davalı kurumca resen kayıt ve tescilinin yapıldığı, 1992 yılında 3780 sayılı yasadan yararlanarak tüm pirim borcunu ödediği, 27.09.2001 tarihli hesap özetine göre 30.09.20001 tarihi itibarıyla 19 yıl 5 ay 10 gün hizmetinin olup pirim borcunun anlaşılmaktadır.  
    Davacının 23.09.1985-31.12.1993 ve 11.03.1997 tarihinden itibaren devam eden vergi kaydı, 16.02.1994 tarihinden itibaren devam eden limitet şirket ortaklığı ve 16.02.1998 tarihinden itibaren de oda ve sicil kaydı bulunmaktadır.  Bu durumda,  davacının uyuşmazlık konusu dönemde 2654 sayılı Yasa ile aranan vergi ve 3165 sayılı yasa ile aranan esnaf ve sanatkâr sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarında kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, davacının uyuşmazlık konusu döneme ilişkin prim borçlarını 3780 sayılı yasadan da yararlanmak suretiyle ödediği anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının kurum tarafından resen tescil edildiği bellidir. Hal böyle olunca da davalı Kurum’un 20.04.1982 tarihi itibarıyla davacının resen tescilini yaparak ödeme yazısı gönderdikten ve buna göre uyuşmazlık konusu 20.04.1982-23.09.1985 ve 01.01.1994-16.02.1994 tarihleri arasındaki dönemi de kapsar şekilde geçmişe yönelik prim tahsil ederek uzun süre bu primleri  kullandıktan sonra,  primleri tahsil edilen bu döneme ilişkin davacının sigortalılığını
    iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı açıktır. Sosyal güvenlik kurumlarının anayasal görevlerini yerine getirirken, sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumlarını izlemesi zorunlu görev olarak ortaya çıkar. Bağ-Kur’un bu anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak, sigortalısını uyarmaması sonucu, primleri tahsil edilen sürelerin 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve E: 1997/10-578, K: 1997/758; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489, 2003/490 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.11.2008 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi