10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10645 Karar No: 2017/3072 Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/10645 Esas 2017/3072 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/10645 E. , 2017/3072 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 16.03.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan gelir, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında işverenin sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise üçüncü kişilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına ... kanunlarını uygulamakla görevli ... Kurumu birinci kişi, risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalının ya da hak sahiplerinin Kurumdan yardım görmesi için primleri ödeyen işveren ikinci kişi konumundadır. Bunun dışında kalanlar ise üçüncü kişi olarak tanımlanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanununun 332/1"inci maddesinde belirtilen işçi - işveren arasındaki akde aykırılık eylemleri ve bu çerçevede maddenin 2"nci fıkrası gereğince işverenin akde aykırı davranışları (işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği önlemlerin alınmaması vs.) sonucu 26/1"inci maddeyle yapılan ilişkilendirme ile bir bakıma akde aykırı hareketten doğan tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabii olmakla; zamanaşımının, işverenler açısından uygulanması gereken Borçlar Kanununun 125"inci maddesine göre on yıl olduğu belirtilmelidir. Davacı Kurum tarafından, 08.12.2014 tarihinde ıslah yapıldığı, ıslah dilekçesininin, 16.12.2014 tarihinde davalı şirket vekiline tebliğ olduğu ve 29.12.2014 tarihinde davalı şirket vekili tarafından ıslah edilen kısma zamanaşımı definde bulunulduğu görülmüş olup, Mahkemece ıslah zamanaşımı defi dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edildiği belirtilmiş ise de, davalı şirket yönünden zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu gözetilerek 08.12.2004 tarihi öncesi tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödemelerinin zamanaşımına uğradığı yönünden kabul isabetli ise de, bazı ödeme kalemlerinden 08.12.2004 tarih sonrası döneme ilişkin kısımlarında zamanaşımına uğradığı yönünde ki kabulü yerinde değildir. Ayrıca davalı ...’nun zamanaşımı defi bulunmamasına rağmen onun hakkında da ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımına uğradığı şeklindeki kabul isabetsiz bulunmuştur. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.