15. Ceza Dairesi 2017/37836 E. , 2018/1414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nun 157/1, 62/1,52/2, 53/1, 58, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, masa ve sandalye üretimi yapan katılanın iş yerine gelerek kendisini işyeri sahibi olarak tanıtıp katılan ile masa ve sandalye alma konusunda anlaştığı ve ödemeyi nakit olarak yapacağını belirttiği, aldığı eşyaların bir kısmını kamyonete yükleyerek gönderdiği, daha sonra telefonla görüşüyormuş gibi yaparak katılanın işyerinden kaçarak uzaklaştığı ve aldığı eşyaların parasını ödemediği, sanığın bu şekilde hileli eylemlerle haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ve katılan beyanları,teşhis tutanağı ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafii ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34 maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile 05/08/2017 tarih ve 30145 sayılı Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"ne göre, soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe, ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir. Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören, kanunî temsilci, müdafii ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanunî temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır,uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez’ hükümlerine yer verildiği,
Bu hukuksal bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, dosyanın uzlaştırma için uzlaştırmacıya verildiği, uzlaştırmacı tarafından mahkemeye sunulan yazıda, uzlaşma görüşmeleri sonucunda müştekinin uzlaşacağını beyan etmesi üzerine sanık ve vasisi ... ile yapılan görüşmede zararı gidereceklerine dair beyanda bulundukları ve uzlaşma teklif formunu imzaladıkları, müştekinin uzlaşma müzakerelerini sürüncemede bırakması ve iki defa kararlaştırılan yere gelmemesi üzerine uzlaştırma raporu düzenlenemediği ve uzlaşmanın gerçekleşmediğinin belirtildiği, ancak uzlaştırma evrakları içerisinde müştekiye uzlaşma kapsamında ulaşıldığına ve müzakereye çağrıldığına dair tebligat evrakının bulunmaması nedeniyle, müştekinin adresine tebligat çıkarılıp çıkarılmadığı, çıkarılmış ise hangi adresine tebligat çıkartıldığı dosya içeriğinden anlaşılamamakla; 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesi ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde sanığa, vasiye, sanık müdafii ile katılana usulüne uygun olarak meşruhatlı tebligat yapılması, sonucuna göre sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek, usul ve yasaya aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemlerine dayalı hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.