17. Hukuk Dairesi 2014/22243 E. , 2017/4049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisine çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, her bir davacı için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 15.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 17.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 16.805,30 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, kazanın davacılar murisinin kontrolsüz biçimde yola çıkması nedeniyle meydana geldiğini, kazada davalının kusuru olmadığını, istenen tazminatların davalının ekonomik durumuna göre fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, davacıların başvurusu üzerine aktüer tarafından hesaplanan 12.579,00 TL"nin davadan önce davacılara ibraname karşılığı ödendiğini, davalının poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat istemleri, yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 3.000,00 TL. ve diğer davacılar için 1.500,00"er TL. olmak üzere toplam 7.500,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ... şirketi tarafından, davadan önce davacılara ödenen tazminatın güncellenmek suretiyle, hesaplanan tazminattan düşülmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacıların eşi ve babası olan murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece, talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi (818 sayılı BK md. 47) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacılar murisinin ölümü nedeniyle duyacağı acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölene olan yakınlığı, davacı eşin genç yaşta eşini ve davacı çocukların da küçük yaşta babalarını kaybetmeleri nedeniyle duyacakları elemin derinliği itibariyle zararın ağırlığı göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davacıların, destekten yoksun kalma tazminatı istemleri yönünden alınan bilirkişi raporuyla belirlenen maddi tazminat ile fer"ilerinin, davalı ... şirketi tarafından, davanın devamı sırasında ödendiği, dosyaya sunulan ödeme dekontları ile sabittir. Yargılama sırasında davalı ... şirketi ödenen bedel içerisinde 2.017,00 TL. vekalet ücretinin de bulunduğu görülmektedir. Davacılar için hesaplanan ve davacı tarafça ıslah yoluyla artırılan toplam maddi tazminat miktarı 16.805,30 TL. olup, maddi tazminat yönünden davacılar lehine vekalet ücreti takdir edilirken, bu bedel üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre, davacılar lehine belirlenecek miktarın 2.017,00 TL. olduğu ve bu miktarın da davalı ... tarafından ödendiği gözetildiğinde, maddi tazminat için davacılara yeniden vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş, hükmün davalı ... A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ve davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... A.Ş"ye geri verilmesine 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.