1. Hukuk Dairesi 2014/9065 E. , 2015/9637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda yerel mahkemece elatmanın önlenmesi, yıkım isteği bakımından verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilen 9.165.00.-TL"den 4.935.00.-TL"nin davalı ... ödenmesine arta kalan kısmın davacıya iadesine ilişkin olarak verilen karar davalı.... tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava; imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacı; kayden maliki olduğu 5622 parsel sayılı taşınmaza, davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; çekişmeye konu taşınmaza davalılardan ..."in imardan önce bina inşaa ettiğini, taşkınlığın imar uygulaması ile oluştuğunu, diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "...çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın öncesinin 796 ve 798 sayılı kadastral parseller olduğu, anılan parsellerin imar uygulamasına tabi tutulması sonucu .. parselin oluştuğu, taşınmaz kadastral parsel iken binaların yapıldığı, davacının imar uygulamasından sonra imar parselini satın almak suretiyle çekişme konusu taşınmazda malik olduğu, davacının 5622 sayılı imar parselinin kayıt maliki, davalılardan ..."in imar öncesi .. sayılı kadastral parselde paydaş; davalılar...in ise davalı .."in oğulları oldukları, davalılardan...."nın imar öncesi parsellerde kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı; davacıya ait .. sayılı imar parseline taşkın yapılardan birinin imar öncesi 796 sayılı kadastral parselde, diğerinin de imar öncesi .. sayılı kadastral parselde kaldıkları ve davalı ... ait oldukları, imar öncesinde mevcut yapıların imar uygulaması ile davacının imar parseline taşkın hale geldikleri benimsenmek suretiyle, yapıların bedelinin depo ettirilmesi ve davalı tarafa ödenmesi karşılığında elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesi kural olarak doğrudur.
Ne var ki; imar öncesi .. sayılı kadastral parselde davalılardan hiçbirinin hukuken korunmaya değer bir haklarının bulunduğu kanıtlanamadığına göre, anılan kadastral parseldeki yapı nedeniyle herhangi bir bedel ödetilmeden elatmanın önlenmesine ve davacının imar parselinde kalan kısmının yıkımına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı
gibi; imar öncesi .. sayılı kadastral parseldeki yapıların anılan parselin paydaşı ..."e ait oldukları dikkate alınarak sadece ..."e bedel ödenmesi gerektiğinin gözetilmemesinin de doğru olmadığı, öteyandan; idarece re"sen yapılan imar uygulaması nedeniyle yapıların imar parseline taşkın hale gelmesinde imar öncesi hak sahiplerine bir kusur yüklenemeyeceği kuralı karşısında, davanın 796 sayılı kadastral parseldeki yapıya yönelik kısmı için davalılara harç, yargılama masrafı ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının da doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesi, yıkım ve husumete itiraz konusunda verilen hükümler Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından onandığından bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı tarfından mahkeme veznesine depo edilen 9.165,00 TL."den 4.935,00 TL."nin davalı ....."e ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bozmaya uyulmuş olmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğacağı ve bu durum kamu düzeni ile ilgili olup re"sen gözetileceği kuşkusuzdur.
Ne varki; bozmaya uyulmakla birlikte bozma ilamında gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yapıldığını, denetime elverişli rapor alındığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki; 796 sayılı kadastral parselde yer alan davalı ..."e ait olduğu sabit olan yapı bakımından bedel ödenmek koşuluyla elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilebileceği, yapı bedeli ödenenceye dek taşınmazı kullanım hakkının bulunduğu bozma ilamı ile belirlendiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulduğu halde 798 kadastral parsel üzerinde yer alan krokide (B) harfi ile gösterilen yapının bedelinin belirlendiği, böylelikle hükmüne uyulan bozma ilamı ile çelişecek şekilde hüküm kurulduğu görülmektedir.
Hâl böyle olunca; yerinde yeniden uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda araştırma yapılması, ya da bilirkişlerden uygulamayı gösterir denetime elverişli ek rapor alınması, özellikle kadastral parsel ve imar parsel sınırları ayrı ayrı belirlenerek krokili rapor hazırlatılması, bedeli karşılığında yıkımına karar verilecek olan yapıların duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması ve daha sonra bedelin belirlenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalı...."in bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.