5. Hukuk Dairesi 2014/27147 E. , 2015/3649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2011/387-2013/190
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili istemine davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ve davalılar U.. K.. vd. , S.. K.. ile kendi adına asaleten N.. K.. vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan U.. K.. ile S.. K.. vekilleri ve davalı F.. K.. kendi adına asaleten, müvekilleri Semih, Ayşe, Nuray, Zeynep ve H.. K.. adına vekaleten temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
Bilirkişi raporunda emsal ile yapılan karşılaştırma denetime imkan vermeyecek şekilde soyut ifadelerle yapıldığı gibi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle emlak vergisine esas arsa m2 birim değeri 106,00TL/m2, emsal taşınmazın ise 30,00 TL/m2 olarak bildirilmiş olup, emsal taşınmazın bilirkişi kurulunca daha değerli kabul edilmiş olması nedeniyle, rapor inandırıcı bulunmadığından bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi ve taşınmazın irtifak hakkı kurulmadan önceki tesbit edilecek zemin değeri ile enerji nakil hattı nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer düşüklüğü oranının belirlenerek ve bu oranla taşınmazın zemin değerinin çarpılması sonucu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin hesaplanması için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Dava konusu taşınmazın, dava dilekcesinde kısmen dere yatağı kısmen de yeşil alanda olduğunun belirtilmiş olması karşısında, taşınmazın dere yatağı olan bölümünün tespit edilerek bu bölümün tapudan terkinine, yeşil alan olan bölümünün ise davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
3)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi"nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan dava ile hüküm altına alınmış olan bedel çıktıktan sonra kalan kamulaştırma bedeline 17.10.2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle davacı idare, davalılardan U.. K.. ve S.. K.. vekillerinin ve kendi adına asaleten, müvekilleri Semih, Ayşe, Nuray, Zeynep ve H.. K.. adına vekaleten temyiz eden F.. K.."nın temyiz itirazları doğrultusunda H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz eden taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.