15. Ceza Dairesi 2015/3506 E. , 2018/1406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-f-son, 35/2, 62, 52 ve 53 maddeleri gereğince; Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1, 62 ve 53 maddeleri gereğince mahkumiyetine
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın, suç tarihinde kopyalanmak suretiyle tamamen sahte olarak tanzim edilmiş, 15/09/2010 keşide tarihli ve 14.500 TL bedelli suça konu çeki Garanti Bankası’na ibraz ederek tahsil etmeye çalıştığı, ancak banka görevlilerince çekin sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine her hangi bir ödeme yapmadıkları, sanığın bu surette nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın tüm aşamalardaki “suça konu çeki sattığı ofis mobilyası karşılığında ... numaralı cep telefonunu kullanan ve ismini ... Kol olarak bildiren şahıstan aldığını, sahte olduğunu bilmediğine” yönelik istikrarlı savunmaları, sanığın belirttiği cep telefonu abonelik sözleşmesinde e-posta kısmında "ayhankoloğlu@gmail.com"isminin yazılı bulunması ve sanık ile ... Kol arasında ticari ilişki bulunduğunu gösterir sanık tarafından sunulan 18/06/2010 düzenleme tarihli, 30.000 TL değerindeki bono ile "... Grup" başlıklı kartvizit ibraz edilmiş olması ve bu bono üzerinde yazılı kimlik numarasının gerçekten ... Kol isimli bir kişiye ait olması, bu kişi hakkında her hangi bir araştırma yapılmaması ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun kesin ifadeler içermemesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanık tarafından sunulan bono üzerindeki kimlik numarasından ... Kol’un kimlik bilgilerinin tespiti ile olaya ilişkin beyanlarının alınması, sanık ve ... Kol’un kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan samimi imzaları ile huzurda atılan imzalarının temini ile suça konu çekin ön ve arka yüzünde bulunan yazı ve imzaların, bu kişilerin eli ürünü olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hüküm verilmesi,
Kabule göre de,
Suça konu çekin duruşmaya getirtilerek incelenmemiş olması ve soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda da “.... yapılan sahteciliğin ticari ilişkiler içerisinde anlaşılamayacağı, iğfal kabiliyetini haiz olduğu, ancak kontrol aşamalarında ilgilileri nezdinde fark edilebileceğinin …..” belirtilmiş olması ile sanık tarafından da suça konu çekin tahsil amacı ile bankaya ibraz edilmesi ve banka görevlilerince de sahte olduğunun farkına varılması nedeniyle ödeme yapılmaması karşısında, sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu çekin duruşmaya getirtilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının ve özellikle banka görevlilerince sahteciliğin anlaşılıp anlaşılamayacağının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.