16. Hukuk Dairesi 2015/5639 E. , 2016/3306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 163 ada 67 parsel sayılı 3.102,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Kadastro Mahkemesine dava açmış, mahkemece dava dilekçesinde dava konusu parselin hatalı bildirildiği ve çekişmeli taşınmaza ilişkin tutanağın kesinleştiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Yargılama sırasında davacı ölmüş, mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 163 ada 67 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz etme hakkı, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; hükmü temyiz eden davalı ... çekişme konusu taşınmazın tespit maliki olmayıp bağımsız hak talebi ile çekişmeli taşınmaz hakkında açılmış bir dava ya da yargılama sırasında eldeki davaya katılma talebi de bulunmadığı gibi, aleyhine bir hüküm de kurulmamıştır. Hal böyle olunca; temyize konu taşınmaz yönünden davanın tarafı olmayan, hükmü temyizde de hukuki yararı bulunmayan davalı ..."in temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Davalı ..."in temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece, bir kısım davalıların kabul beyanları ile tanık ve mahalli bilirkişi anlatımları dikkate alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın tespit tarihi öncesinde davacıya temlik edildiği ve davacı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., dava konusu taşınmazı 06.10.1966 tarihli harici satın alma senedi ile dava dışı ....ve ...."dan, 30.05.1991 tarihli satın alma senedi ile davalı ..."ten ve 1978 tarihli satın alma senedi ile dava dışı ...."dan satın aldığı iddiasına dayanarak taşınmazın 1/2 hissesinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar ise dava konusu taşınmazda davacının hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece icra edilen keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişiler, tanıklar ve tespit bilirkişileri dava konusu taşınmazı davacının 1991 tarihli satış senedi ile davalı ..."ten satın aldığını, davalılar ve diğer bir kısım dava dışı şahıs ile birlikte devirli olarak kullandığını beyan etmiş ise de, tespit tutanağının incelenmesinden dava konusu taşınmazın davalılar murisi İbrahim"e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve davalı ..."in 1/3 payı bulunduğu anlaşıldığı halde, mahkemece, bu husus göz ardı edilerek ve nedenleri de açıklanmaksızın 1/2 paya ilişkin olarak hüküm kurulmuştur. Diğer taraftan mahkemece bir kısım davalıların kabul beyanlarına dayalı olarak karar verildiği belirtilmesine karşın dosya içeriğinde kabul beyanına rastlanılmadığı gibi, keşif sırasında taraf dayanağı harici satın alma senetleri mahalli bilirkişi eliyle uygulanmamış, buna karşın alınan fen bilirkişi raporunda senette belirtilen hudutlar ile komşu parsel tutanakları da uyum sağlamadığı halde 30.05.1991 tarihli harici satım senedinin dava konusu taşınmazı kapsadığı belirtilmiştir. Eksik araştırma ve uygulamaya dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kadastro tutanaklarının edinme nedeni sütunundaki bilgiler de dikkate alınarak öncesinde kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yapılacak olan keşif esnasında, çekişmeli taşınmaza davacı dayanağı satış senetleri ayrı ayrı uygulanarak; senetlerin dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişiden keşfi takibe olanak verir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.