Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35995 Esas 2021/923 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/35995
Karar No: 2021/923
Karar Tarihi: 08.02.2021

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35995 Esas 2021/923 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, güveni kötüye kullanma suçundan yargılanan bir sanığın temyiz itirazları sonucunda incelenmiştir. Kararda, sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma suçuna dahil olduğu ve bu suç için öngörülen cezanın altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, mahkemenin adli para cezası veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulü uygulama kararı verilebileceği, ancak Anayasa Mahkemesi'nin bazı esasların Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın cezası maddi ceza hukuku anlamında dörtte bir oranında indirilecektir. Mahkeme, bu nedenle, dosyanın basit yargılama usulü yönünden değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiş ve hükmü bozmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri TCK'nın 155/1, 50/1-a, 52 ve CMK'nın 251/1, 251/3'dür.
15. Ceza Dairesi         2017/35995 E.  ,  2021/923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Dairemizin 03/04/2017 tarihli bozma ilamı üzerine dosyanın uzlaşma bürosuna gönderildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 155. maddesi kapsamında yer alan “güveni kötüye kullanma” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.