21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/25180 Karar No: 2008/17217
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/25180 Esas 2008/17217 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/25180 E. , 2008/17217 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi TARİHİ : 26/09/2007 NUMARASI : 2002/1288-2007/531
Davacı, davalı işveren nezdinde Ocak 200-Mayıs 2002 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere,ekli 07.03.2003 günlü işyeri müfettiş inceleme raporunda da belirtiliği üzere davalı İ.Ü.’ın diğer davalı M.A.’e ait işyerinde işçi olarak çalıştığı hakkında açılan davada işveren sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi doğru olmakla davacının İ.Ü.’a ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının diğer davalılara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık, davacının davalı M.A.’e ait işyerinde dava dilekçesinde belirtilen sürelerde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, isteminin reddine karar verilmiş ise de bu sonuç yerinde değildir. Davanın yasal dayanağını oluşturan ve dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Somut olayda, davalıya ait işyerine komşu işyeri dükkan sahibi ve çalışanlarının tesbiti amacı ile yaptırılan zabıta araştırmasının bizzat davalı işveren M.’nın beyanına dayalı olduğu işverenin beyanı ile düzenlenen zabıta tutanağına göre komşu kayıtlı tanıkların tesbit edilememesi sonunda ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği açık olup bu yönden davanın eksik incelemeye dayalı olduğu,Mahkemece,yeniden yapılacak zabıta araştırması sonunda işveren dışındaki kişilere sorularak tesbit edilecek komşu işyerleri kayıtlı çalışanları ile işyeri sahiplerinin yöntemince beyanını aldıktan sonra davanın sosyal güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak gerektiğinde yapılacak diğer inceleme ve araştırmalar sonunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Y.H.K’nun 04.10.2006 gün ve 2006/21-639 Esas,2006/629 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir. O halde,davacının bu yönleri amaçlayan temyiz istemi kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine,10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.