Davacı, 1890910 sigorta sicil numaralı sigortalı işe giriş bildirgelerinin kendisine ait olduğunun tespitine, 5.7.2001 tarih ve 071348 sayılı kararının iptaline, 1.12.2000 tarihinden itüibaren emekli maaşı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı 14.1.1959 tarihli işe giriş bildirgesinin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir. Mahkeme istemin kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalarda gösterilmesi gerekli özen gereğince sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için öncelikle kurum ve işveren yanında bulunan çalışmaya ilişkin kayıt ve belgeler getirilmeli, giriş bildirgesindeki imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı konusunda bilirkişi görüşüne başvurulmalı, aynı dönemde işyeri kayıtlarında yer alan çalışanlar dinlenilmeli, küçük yaşta işyerinde çalışmanın mümkün bulunup bulunmadığı dikkate alınmalı, işe giriş bildirgesindeki doğum tarihi yanında diğer bilgilerdeki farklılıklarda göz önünde tutularak ilgili nüfus idaresinden bu hüviyette başka birinin mevcut olup olmadığı araştırılmalı, aile nüfus kayıt tablosu getirtilerek kardeşlerine ait kayıtlar incelenmeli, deliller olabildiğince toplanarak sonucuna göre hiçbir şüphe ve tereddüt kalmayacak şekilde karar verilmelidir. Mahkemece davacıya ait kayıtların getirtildiği, imza incelemesi yapıldığı, tarih kayıtlarına başvurulduğu ancak giriş bildirgesinde fotoğraf bulunmasına karşılık üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, giriş bildirgesindeki tüm farklılıkların dikkate alınarak yeterli nüfus kaydı incelemesi yapılmadığı 1944 doğumlu A. isimli bir kişinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, davacının kardeşlerini de gösteren nüfus tablosunun Lapseki Nufüs Müdürlüğünden getirtilip incelenmediği , sonuç olarak eksik araştırma ve yetersiz inceleme ile dava konusu olay her türlü şüpheden arındırılmaksızın sonuca gidildiği ortadadır. Bu olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.