Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/991 Esas 2020/4862 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/991
Karar No: 2020/4862
Karar Tarihi: 10.03.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/991 Esas 2020/4862 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir kasten yaralama davasında sanık mahkum edilmiş ancak karar temyiz edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas kabul edilen cezanın tekerrür nedeni olarak alınamayacağı, oluşan kemik kırığı nedeniyle eksik ceza tayini yapıldığı, hak yoksunluğu uygulamasında Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınmadığı ve gerekçeli kararda müştekinin adının yazılmadığı belirlenmiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuş ve sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/3
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 232/2-b
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi ve 326/son maddesi
3. Ceza Dairesi         2020/991 E.  ,  2020/4862 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olduğu kabul edilen İstanbul 15. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/05/2012 tarih, 2010/4016 Esas ve 2012/1374 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan 2.000 TL adli para cezasının karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın adli sicil kaydına konu tekerrüre esas olabilecek başka ilamının da bulunmadığı gözetilmeksizin mükerrir kabul edilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,
    2) İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından 12.09.2012 tarihinde düzenlenen rapor içeriğine göre müştekide nazal fraktür saptandığının ve saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını orta(2) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtilmesi karşısında, oluşan kemik kırığına bağlı olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
    3) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de, hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4) Gerekçeli karar başlığında müştekinin adı ve soyadının yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 10/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.