17. Hukuk Dairesi 2014/22794 E. , 2017/4034 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; Jandarma Genel Komutanlığı"na ait aracın davacı yaya ..."a çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacının yaralanarak sakat kaldığını belirterek davacı ... için 100.000 TL, baba... ve anne ... için 10.000,00 TL"şer maddi tazminatın; davacı ... için 60.000,00 TL, baba Ahmet ve anne ... için 20.000,00 TL"şer, kardeşler .... ve ...için 15.000,00 TL"şer TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava zaman aşımı geçtikten sonra davanın açıldığını, davacının kişisel kusuru sonucunda yaralandığını, davacının iş ve gücünden ne oranda yoksun kaldığının tespiti için Adli Tıp Kurumu ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ..."ın maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 19.898,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 31/05/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a velayeten ... ve ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine; davacılar ... ve ..."ın kendileri lehine maddi tazminat taleplerinin reddine; manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 31/05/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a velayeten...ve ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine; davacı ... ve davacı ... için takdiren 1.000,00 TL"şer manevi tazminatın dava tarihi olan 31/05/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile adı geçen davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine; davacılar ... ve ... lehine manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan, Adli Tıp Uzmanı ve Ortopedi uzmanlarından oluşan üç kişilik heyet raporu mahkemece benimsenmiş olup bu raporda, davacının %14,3 oranında kalıcı maluliyetinin bulunduğu bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda, yukarıda ifade olunan ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi"nden ya da Üniversite Hastaneleri"nin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece davacının maluliyeti nedeniyle uğradığı zararının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmış, raporda CSO yaşam tablosu esas alınarak hesaplama yapılmış olup bu rapor hükme esas alınmıştır.
... yerleşik uygulamalarına göre muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ... Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, .-... Esas, ... Karar).
Bu bakımdan dosya kapsamında aldırılan 24.03.2014 tarihli rapor açıklanan ilkelere uygun bulunmadığından PMF yaşam tablosu esas alınmak suretiyle davacının zararının hesaplanması gerekirken CSO yaşam tablosunun ve usulüne uygun şekilde belirlenmeyen maluliyet oranının esas alındığı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması da isabetli bulunmamıştır.
4-Ayrıca, bozma neden ve şekline göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin manevi tazminatın takdirine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekili ve davalı vekilinin manevi tazminatın takdirine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.