MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme,
mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yakanının evine kapısı kırılmak sureti ile girilerek 25.000,00 TL değerinde ziynet eşyasının çalındığı, faillerin ilk başta tespit edilemediği, ancak kolluk görevlilerine sanık ... isimli şahsın yanındaki bayanlarla birlikte Kayseri ilinden gelerek Gaziantep ilinde hırsızlık yaptıklarını ve hepsinin aynı evde kaldığını söyleyerek evin adresini bildirdiği, ihbara konu adrese giden kolluk görevlilerinin ilk başta evden çıkan sanıklar ..."ı gördüğü, adı geçenlerin ihbarda belirtilen araca yöneldiği ancak kolluk görevlilerini fark edince kaçmaya başladıkları, bir kısım elindeki çorap içindeki malzemeyi attıkları, kovalamca sonucu sanıkların yakalandığı, eve yönelen kolluk görevlilerini farkeden diğer sanıkların ise panikleyerek kendi aralarında ne yapacaklarını konuştukları, eve girildiğinde gerekli önlemleri alarak arama işlemi yaptıkları, bu sırada diğer sanıklar ... ile..."ün de içinde ziynet eşyaları bulunan evde yakalandıkları, bu sırada çatıdan kaçtığı fark edilen ..."ın da yakalandığı hatta bunların kaçarken içinde ziynet eşyası olan bazı eşyaları da attıkları, tüm sanıkların bu şekilde yakalandıkları olayda yakınanın sanıkların ortak kullandığı ev ve araçtan çıkan eşyalarının bir kısmını teşhis ettiği, ihbarın içeriğini doğrular bir şekilde evin ...tarafından kullanıldığı, bir kısım sanığın bu eşyaları çöpten buldukları yönünde hayatın olağan akışına uymayan savunma ile çalıntı eşyaları açıklamaya çalıştığı, sanıkların savunmalarında bulunan eşyaları ve kendilerinin Gaziantep ilinde bulunmaktan uzak olduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların yakalanış şekilleri, savunmaları arasındaki çelişkiler, arama tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların birlikte atılı suçu işledikleri anlaşıldığından teblignamedeki bir kısım sanık yönünden bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş oldukları suçlar nedeniyle hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanıklar ..., "ün temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.