18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8362 Karar No: 2014/10104 Karar Tarihi: 09.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8362 Esas 2014/10104 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/8362 E. , 2014/10104 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz mal üzerinde irtifak hakkının idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla Kamulaştırma Yasası"nın 27.maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilip davalılar adına yatırılan bedelin mahsubu ile bakiye kısım için dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi ve kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraflar yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine avukatlık ücreti verilmemesi doğru değil ise de; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın 1 nolu hüküm fıkrasının 2. bendindeki “ödenmesine” sözcüğünden sonra gelmek üzere “bu bedele 11.11.2012 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine “cümlesi yazılmak ve 6 numaralı hüküm fıkrası olarak “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi gereğince (dava değeri 3.333,33 TL"den az olduğundan) 400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine” cümleleri yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.