1. Hukuk Dairesi 2014/8222 E. , 2015/9570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2002/416-2013/348
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan Ali 262 parseldeki 108 nolu bağımsız bölümü, 50 nolu parseldeki 80/1800 payı ve 93 parsel sayılı taşınmazdaki 10/360 payı bedelini ödeyerek satın alıp davalı eşi Sabahat adına tescil ettirdiğini, ayrıca mirasbırakanın 93 parsel sayılı taşınmazdaki 10/360 payını da 7.1.1994 tarihli satış aktiyle davalı Sebahat"a temlik ettiğini, Erzincan ilinde bulunan dairesini davalı Sebahat"a vasiyet ettiğini, öte yandan mirasbırakanın işyeri kurabilmesi için davalı Mehmet"e nakdi yardım yaptığını ve davalı Emine"ye eczane açarak bir yıllık kira bedelini ödediğini, bu tasarruflarla saklı payının zedelendiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline, diğer kazandırmalar ve temlikler bakımından tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi istemiştir.
Davalılar, çekişme konusu taşınmazların davalı Sebahat"a ailesinden kalan para ile alındığını, saklı payın zedelenmediğini, mirasbırakanın davacıya da başka bir taşınmazdan pay verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; 93 parsel sayılı taşınmazdaki mirasbırakan adına kayıtlı 10/360 payın davalı Sebahat"a temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle bu temlik bakımından tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, bu doğrultuda tenkis isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi .. .’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, 93 parseldeki mirasbırakan tarafından davalı Sebahat"a yapılan temlik bakımından tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, tenkis isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalıların savunmasına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasbırakanın gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi (davalı) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, 1.4.1974 ./..
tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen; 262 ve 50 parsel sayılı taşınmazlardaki temlikler ile 93 parseldeki dava dışı kişi tarafından yapılan temlik hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Bu durumda; davacının, 262 parseldeki 108 nolu bağımsız bölüm 50 parseldeki pay ile 93 parseldeki pay bakımından sadece tenkis isteyebileceği, nitekim tenkis"de istendiği ancak tenkis isteğinin reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyiz edilmediği gözetildiğinde 93 parseldeki mirasbırakan tarafından davalı Sebahat"a satış suretiyle temlik edilen 10/360 payın iptaline ve payı oranında davacı adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ne var ki, dava konusu 93 parsel sayılı taşınmazdaki 10/360 payın iptaline ve pay oranında tescile hükmedildiğine göre, dava değerinin davacının miras payına isabet eden değer olduğu ve vekalet ücretinin de bu değer üzerinden hesaplanması gerekeceği kuşkusuzdur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.
Ancak, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “1.800,00 TL” ibaresinin çıkartılmasına, yerine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12.maddesi gözetilerek “1.500.00.-TL” ibaresinin yazılmasına, davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.