Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/23485
Karar No: 2008/16990

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/23485 Esas 2008/16990 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/23485 E.  ,  2008/16990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Elazığ İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/09/2007
    NUMARASI : 2007/549-2007/786

    Davacı,  murisinin davalı işveren nezdinde 1.6.1997 - 2.7.1998 ile 5.1.2000 - 2.12.2002 tarihleri arası çalıştığının tespitine  karar  verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı ile davalılardan kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara,  toplanan delillere,  hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan  diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, davacının  murisi F.Y.’nün davalı işveren E.Y.’ye ait market işyerinde 1.6.1997-2.7.1998 ve askerlik dönüşü 5.1.2000-2.12.2002 tarihleri arasındaki çalışmalarının  tespiti istemine  ilişkindir.
    Mahkemece, davacı murisinin davalıya ait işyerinde 23.10.2000-2.12.2002 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının kabulüyle davalı Kuruma eksik bildirilen sürelerin tespitine karar verilmiştir. 
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının  murisinin davalı işyerinden  verilmiş 23.5.2000 tarihli  imzalı işe giriş bildirgesi ile  2000 yılında 149  gün, 2001 yılında 235 gün, 2002 yılında da 208 gün çalışmasının,  3.12.2002 tarihinde işten çıkışının bildirildiği, işyerinin 1.9.1998 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, işverenin 01.05.1995 tarihinden beri gerçek usulde vergi mükellefi olduğu davacının eşinin 3.7.1998-3.1.2000 tarihleri arasında askerlik görevini yaptığı ve 3.12.2002 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
    Sosyal Güvenlik Hukuku"na ilişkin bu tür davalarda talep değerlendirilirken gerçeğin bulunması asıldır. Davacı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitini istemiştir. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tesbit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere yönetmelikle tesbit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi veya dönem bordrosu) verilmesi durumunda 5 yıllık hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği açık-seçiktir.
    Öte yandan askerlik süresi içerisinde aynı işveren emrinde çalışmak koşuluyla hizmet akdi askıya alınmış sayılır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerine askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Mahkemece  bu hukuksal olgunun  gözetilmesi gerekmektedir.
    Davacının murisi sigortalı eşinin  23.5.2000 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilmesi ve 3.7.1998-3.1.2000 tarihleri arasındaki askerlik görevinin bitiminden sonra aynı işyerinde işe girmesi ve işe giriş bildirgesinin düzenlenmiş olması ayrıca tespiti istenen dönem içerisinde kısmi çalışmaların bildirilmiş olması ve bu yönüyle çalışmanın devamlılık göstermesi karşısında  davacının 01.06.1997 - 02.07.1998 ve 05.01.2000 - 02.12.2002 tarihleri arasındaki talebinin hak düşürücü süreye uğramadığının kabulünü gerektirir. Davacı murisinin 1997 yılından itibaren askerlik yaptığı süre dışında, öldüğü 3.12.2002 tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığı tanık beyanlarıyla ispatlanmıştır.
    Mahkemece, tespite karar verilen süre dışında davacı murisinin 1.6.1997-2.7.1998 ve 05.01.2000 - 23.10.2000 tarihleri arasında da çalıştığının kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.11.2008  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi