Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11042 Esas 2016/8371 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11042
Karar No: 2016/8371
Karar Tarihi: 24.10.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11042 Esas 2016/8371 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11042 E.  ,  2016/8371 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 10/02/2011 tarih ve 2009/549-2011/98 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı ... arasında 13/11/1998 tarihli kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname gönderilerek kredi borcunun faiz ve fer"ileriyle birlikte ödenmesinin talep edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek 2.513,84 TL ana para, 40.716,04 TL faiz ve 2.035,80 TL BSMV olmak üzere toplam 45.265,68 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin çeşitli bankacılık işlemlerini kapsadığı, sözleşmeye göre davalı borçlunun fon, hazine bonosu, repo işlemlerini de yapabildiği, bu haliyle davalının sözleşmede ve hizmet alımında tüketici konumunda olmadığı ve taraflar arasındaki ilişkinin de tüketici işlemi olmadığı, uyuşmazlığın 6762 sayılı TTK’nın 3. ve 21. maddeleri gereğince genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, 1086 sayılı HUMK’nın 1. maddesine göre görevli mahkemenin dava olunan şeyin değerinin faiz, icra tazminatı ve giderler düşüldükten sonra belirlenmesi gerektiği, dava değerine göre uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.