Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/23477
Karar No: 2008/16987
Karar Tarihi: 03.11.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/23477 Esas 2008/16987 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/23477 E.  ,  2008/16987 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Nevşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/09/2007
    NUMARASI : 2006/9-2007/376

    Davacı, Bağ-Kur"a yaptığı askerlik borçlanması talebinin geçerli sayılarak hizmet süresinin tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı   vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan  diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı Bağ-Kur’a  yaptığı askerlik borçlanması talebinin geçerli sayılarak hizmet süresinin tespitini istemiştir.
    Mahkemece, istemin  reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru görülmemiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 31.1.1984  tarihinde vergi kaydına istinaden 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, kısa süreli 506 sayılı Yasaya tabi çalışmasından dolayı 4.7.2001 tarihinde terkin edildiği,  5.7.2001-16.7.2001 tarihleri arasında 12 gün  506 sayılı Yasaya tabi zorunlu çalışmasının bulunduğu, 12.4.1990 tarihinden itibaren 30.1.2006 tarihine kadar prim ödediği 7.2.2006 tarihi itibariyle kurumca kabul edilen sigortalılık süresi  17 yıl 5 ay 3 gün esas alındığında 10.637,19 YTL fazla ödemesinin bulunduğu, 27.2.1984-14.8.2005 tarihleri arasında esnaf sicil kaydı, 1.2.1984-17.2.1999 tarihleri arasında oda kaydı ile 31.1.1984-2.4.1985, 17.2.1999-23.9.1999   ve 1.10.1999-19.3.2001 tarihleri arasında da vergi kaydının bulunduğu, davacının 23.12.2005 tarihinde Bağ-Kur"a yaptığı askerlik borçlanmasının davalı kurumca 5.7.2001 tarihinde başlayan  506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu çalışmasından dolayı 4.7.2001 de sigortalılığı terkin edildiğinden  geçersiz sayıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten; 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde  zorunlu Bağ-Kur  sigortalılığı için  esnaf sicili veya kanunla  kurulu  meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş,  20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren  2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı  Yasa"nın  24. maddesi değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için  gelir vergisi  mükellefi olması şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden  muaf olanlar  için meslek kuruluşuna kayıtlı  olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı  Yasa ile 24. madde  değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması  yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek  zorunlu Bağ-Kur   sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak  gelir vergisinden muaf olanlar için  esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. 
    Somut olayda  her ne kadar davacının vergi kaydı 19.3.2001 tarihinde sona ermiş ve sonrasında esnaf ve oda kayıtları birlikte devam etmemiş ise de; davacı uyuşmazlık konusu olan 4.7.2001 tarihinden sonraki  döneme ilişkin primlerini 30.1.2006 tarihine kadar ödemiş  Kurumda itirazsız olarak kabul ettiğinden davacının 1479 sayılı Yasa’ya göre zorunlu sigortalılık şartlarını taşımadığı dönemde zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi mümkün değilse de,  isteğe bağlı sigortalı sayılması gerektiği açık-seçiktir.  
    Öte yandan Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle durumlarda zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde sorun önceden başlayıp devam eden zorunlu sigortalılığa zorunlu sigortalılıkla isteğe bağlı sigortalılığın çakışması halinde ise aslolan zorunlu sigortalılık olduğundan zorunlu sigortalılığa geçerlilik tanınarak çözümlenmektedir. Davacı 4.7.2001-30.1.2006 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğundan  davacının  31.1.1984 tarihinde 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak tescil edildikten sonra davalı Kurumca davacının 5.7.2001 tarihinde başlayan  506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı çalışmasından dolayı, sigortalılığının 4.7.2001 tarihi itibariyle terkin edilmesi ve 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmasına geçerlilik tanınması doğrudur.  Hal böyle olunca davacının 31.1.1984 - 4.7.2001 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu, 5.7.2001-16.7.2001 tarihleri arasında 12 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu, 16.7.2001 tarihinden itibaren yaptığı prim ödemelerinin karşıladığı süre de de 1479 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğunun kabulü gerekir. 
    Davacı 31.1.1984 tarihinden itibaren devam eden  Bağ-Kur sigortalılığına dayanarak  23.12.2005 tarihinde askerlik borçlanması için Bağ-Kur"a başvurmuştur. Uyuşmazlık davacının askerlik süresini borçlanıp borçlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasa’nın  Ek 9. maddesidir.  4956  sayılı  Yasa’nın 36. maddesi ile değiştirilen bu maddeye göre 1479 sayılı Yasa’ya göre sigortalı olanlar, askerlikte geçen sürelerin tamamını borçlanabilirler. Öte yandan 4958 sayılı Yasa’nın 34.maddesiyle değiştirilen 506 sayılı Yasa’nın 60/F maddesine göre, diğer sosyal güvenlik kuruluşları mevzuatına göre sigortalı olanların Sosyal Sigortalar Kurumu"na askerlik borçlanması yapamayacakları açıkça belirtilmiştir. Askerlik borçlanması talebi ve prim ödeme tarihlerinde isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olan davacının Bağ-Kur’a borçlanması gerektiği açıktır. Kaldı ki askerlik borçlanmasında bulunabilmek için borçlanma talebinde bulunduğu tarihte fiilen sigortalı olmak da şart değildir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine, 03.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi