Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1025
Karar No: 2014/8661
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/1025 Esas 2014/8661 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/1025 E.  ,  2014/8661 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/03/2013
    NUMARASI : 2012/224-2013/192

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, Avukat olduğunu, davalı V.. Ç.. vekili olarak diğer davalı Belediye aleyhine işçilik haklarından doğan alacağın tahsili için icra takibi yaptığını icra takibinin kesinleşmesinden sonra tahsil aşamasında davalıların aralarında vardığı sulh anlaşması neticesinde kendisinin vekillikten azledildiğini ve akti vekalet ve kanuni vekalet ücreti ile yaptığı masraf bedellerinin davalılara göndermiş olduğu ihtarnameye rağmen ödenmediğini, ödenmeyen bedellerden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla akti ve kanuni vekalet ücreti karşılığı 2.550 TL"nin, icra giderleri karşılığı 78 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.435.21 TL"nin dava tarihi olan 19/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin Takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacının, davalı V.. Ç..’nin vekili olarak diğer davalı aleyhinde yürüttüğü icra takibi neticesinde, takibin kesinleştiği ancak, icra takibinin tarafları olan davalıların sulh oldukları, davacı vekil ile vekil edeni davalı arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı dosya kapsamı ile sabit olup, bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Davacı, takip ettiği icra dosyası nedeniyle vekalet ücretinin ödenmediği iddiasıyla hem vekil edeni, hem de onun hasmı olan diğer davalı hakkında Avukatlık Kanununun 165.maddesine dayanarak bu davayı açmıştır.
    Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164/4 Maddesine göre özetle “değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari üret tarifelerinin altında olmamak koşulu ile davanın kazanılan bölümü üzerinden yüzde on ile yüzde yirmi arasında belirlenecek miktarı, şayet değeri para ile ölçülemeyecek işlerden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi, ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlü olup, Avukatlık Kanunun 165. Maddesinde ise; “Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar” hükmü yer almaktadır.
    Dairemiz yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, Avukat tarafından takip edilen dosyada tarafların sulh olmaları halinde vekil eden ile avukat arasında sözleşme bulunmaması, sözleşmedeki ücretin geçersiz olması halinde gerek vekil eden gerekse hasım, sulh olunan miktar, sulh olunan miktar belli değilse, mahkemece gerçek sulh olunan miktar araştırılarak bulunacak miktar, aksi takdirde dava veya icra takibine konu tutarın tamamı üzerinden Avukatlık Kanununun 164/4.maddesine göre belirlenecek ücret nedeni ile müteselsilen sorumlu sayılmaktadır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde, davacı avukatın talebine ve vekalet ücretine esas ilgili icra takip dosyası kesinleşmiş olup, davalıların aralarındaki sulh anlaşmasının ve davacı avukatın azil işleminin bu tarihten sonra yapılmış olması da nazara alındığında, mahkemece davacı avukat tarafından takip edilen icra dosyasında, takip miktarının tamamı sulh olunan miktar olarak kabul edilerek bu miktar üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, takip tutarının yarısı üzerinden vekalet ücreti hesaplaması yapılması gerektiği yönündeki bilirkişi raporuna atıf ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3-Davacı eldeki dava ile davalı V.. Ç.. vekili olarak tüm masrafların kendisi tarafından karşılandığını ileri sürerek, yapılan masraf bedellerinin de davalıdan tahsilini istemiş ise de, savunmasını bir belge ibraz ederek ispatlayamamıştır ancak davacının dava dilekçesinde “Yemin” delili demekle yemin deliline dayandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davacıya bu hususta yemin delili hatırlatılarak hâsıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu husustaki talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi