Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8749 Esas 2016/9493 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8749
Karar No: 2016/9493

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/8749 Esas 2016/9493 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/8749 E.  ,  2016/9493 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, tazminatların miktarı ve davalı-davacı erkek lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.03.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır.
Temyiz edilen karar, temyiz eden davacı-davalı tarafa 09.03.2016 günü tebliğ edilmiş, fakat söz konusu karar vekalet ücreti yönünden yasada öngörülen (HUMK m. 432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 25.03.2016 tarihinde verilen ek dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432. maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi, hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki, aile mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden Yargıtay"a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4. maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davacı-davalı kadının vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

.../...


2-Davacı-davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
a-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

c-Davacı-davalı kadın maddi ve manevi tazminatlarda faize hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı-davalı kadının bu talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b ve 2-c bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise, 2-a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-davalı kadının vekalet ücretine ilişkin ek temyiz dilekçesinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.05.2016(Pzt.)








Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.