Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3435
Karar No: 2015/15625
Karar Tarihi: 29.04.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/3435 Esas 2015/15625 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/3435 E.  ,  2015/15625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 11.06.2001 tarihinden itibaren 17.08.2012 tarihinde işten çıkartılana kadar ...’nin ...de ... olarak çalıştığını, davacının haftanın 6 günü sabah 07.00’dan akşam 22.00-24.00’a kadar resmi tatiller de dahil olmak üzere büyük bir özveri ile çalıştığını, ancak genel tatil ve fazla mesai ücretlerini alamadığını iddia ederek 5.000 TL fazla mesai ve 1.000 TL genel tatil ücreti olmak üzere toplam 6.000 TL’nin ihtarnamenin tebliğinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde ifade ettiği hususların hayatın olağan akışına ve insan doğasına aykırı olup, kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirkette çalışma saatlerinin 08.30-18.00 arasında olduğunu, iş yoğunluğuna göre fazla mesai yapılan haftaları takip eden haftalarda denkleştirme usulüne göre daha az çalışma yapılarak, çalışma saatlerinin haftalık 45 saati geçmemesi kuralına kesin olarak uyulduğunu, denkleştirme yapılamadığı dönemlerde ise zaten fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, bu durumun davacıya ait ücret bordrolarından da anlaşıldığını, banka hesap ekstresinin celbini talep ettiklerini, kaldı ki davacının çalışma süresince her gün fazla mesai yaptığı olgusunun gerçeği yansıtmadığını, beyanların haksız menfaat sağlama amacından başka bir şey olmadığını, aksi düşünülse dahi bir kişinin her gün uzun bir süre fazladan mesai sarf etmesinin insan doğası bakımından da mümkün olmadığını, Yargıtay kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, davacının tüm resmi bayram ve genel tatillerde çalıştığına ilişkin iddialarının da yine mübalağalı ve gerçek dışı olduğunu, anılan tatil günlerinde nöbetleşe çalışma sistemi uygulandığını, bu günlerin birinde çalıştığı takdirde diğer tatil gününde çalışmadığını, çalıştığı tatil gününü takip eden hafta herhangi bir gün muhakkak izin kullandığını ve bu güne ilişkin ücretinin tam olarak ödendiğini, 29 Ekim, 1 Ocak, 1 Mayıs ile dini bayramlarda kesinlikle çalışma olmadığını, zamanaşımı itirazları bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63 üncü madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) 9 saat takip eden hafta ise (4x3=) 12 saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır.
    Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
    İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırk beş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırk beş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır (İş Kanunu, Md. 41/3). Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmi beş fazlasıdır.
    4857 sayılı Yasanın 41 inci maddesinin dördüncü fıkrası, işçiye isterse ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Bu süre, fazla çalışma için her saat karşılığı bir saat otuz dakika, fazla süreli çalışmada ise bir saat on beş dakika olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin de sözleşmelerle attırılması mümkündür.
    Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda taktiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K).
    Somut olayda;
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aylık 102 saat fazla çalışma ücreti hesaplamasına itibarla hüküm kurulmuş ise de, davacı tarafından işverenliğe gönderilen 30.07.2012 tarihli ihtarname ile günlük 3 saatlik fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğinden bahisle talepte bulunulduğu, bu ihtarnamede belirtilen günlük 3 saatlik fazla çalışma iddiasının davacıyı bağlayacağı gözetilerek davacının tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre günlük 3 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerekirken, daha fazla miktarda fazla çalışma ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi